22 Ocak 2016 Cuma

Dağkahverengisi Günlüğü VI

Şarkıların ne anlattıklarının bir önemi yok. Önemli olan dinleyeni bir hâlin içine sürükleyip sürükleyemedikleri. Bütün sanatlar için geçerli aslında bu. İnsanı bir şeyin içine sürükleyebilmeleri bütün mesele. Başarılı yapıtın gereksinimi işte bu. Güzelliği olan eğilim de bu, eğilimim. Güzel olan içine hapseden benim için. Hapsolduğum labirentleri güzel bulmak söz konusu benim için. Ahmet Hâşimleştim galiba giriş cümlemle. Şiirde salt "anlam"ı reddediyordu o da. Benimki tabi saltlık değil de işin diğer boyutlarıyla da ilgili. Ezgiler, melodiler falan da söz olmadan sessel varlıklarıyla insanı büyüleyebilir demek istiyorum. Bu anlamda ne anlattıklarının önemi kalkıyor ortadan. Uzun mesele şarkılar hakkında konuşmak.

Tahsin Yücel vefat etmiş. Henüz çevirilerinden başka bir eserini okumamanın verdiği utanç. Elimdeki kitap bittikten sonra okuyacağım. Şişli Cami'inden kaldırılacakmış cenazesi. Yarın ona gitmeliyim. Bir veda. Sessiz. Yatay. Selamlar içten. İşiten kulaklar kapandı. Gözler mezara çevrilmiş. İnsan ölüme döndürülmüş.

Birkaç öykü/şiir/eleştiriyi yolladım. Belki basılır. Şimdi okuduğumda sevdiğim metinler oluşturabilmişim. Sevdiğim ve anlamlı bulduğum cümleler yazabilmişim. Zihnimde yaşananları kaleme dökmeye yaklaşabilmişim.

Schindler'in Listesi gece iki gibi bitmişti. Onun hakkında tekrar ilave edilecek bir şey olarak, filmin iyi olduğunun altını çizmek lazım, tekrar. Kırmız mantolu kız fikri iyi düşünülmüş ve başarılı bir şekilde uygulanmış. Ralph Fiennes, Amon Goeth rolü için biçilmiş kaftan. Tavırlarıyla karakteri bütünleyebilmiş. Amon Goeth'in sonu filmde anlatılan gibi. Onda herhangi bir değişme olmamış Yine de bu Nazi komutanlarının idam edilirken, intihar ederken dahi "Heil Hitler!"demeleri, geri adım atmamaları düşündürüyor beni. Bu denli mi inanmışlardı yaptıklarına, bu kadar sadık mıydılar gerçekten yapılarına, komutanlarına: Çözemedim. Schindler karakteri iyi olmakla beraber gerçek hayatta adamın yaptıklarına göre biraz abartılı bulduğum yerler var. Piyanist ile bazı durumlarda aynı sahneler söz konusu. Ya aynı konuyu işlediğinden ya da etkileşim. Hangisi bilmem. Polanski bu filmi iyi değerlendirmiş. Filmin sonu pek başarılı değil benim için. Duygular fazla tahrip edilmeye çalışılmış ve bu benim için olumsuz etki yaptı.

Bir ara keşke Almanya'da yaşayan normal bir Alman ailesinin II.Dünya Savaşı'nda nasıl yaşadıkları, Fransızlar'ın bu süreçte neler yaptıkları, İtalya'da Mussolini rejiminde yaşayanların ne düşündükleri, İngiltere'de insanların üzerine bombalar yağarken ne düşündükleri gibi filmler de yapılsa çok sevinirim. Bunları da çok merak edip yanıtını bulamıyorum. Savaş sadece bu konuda tıkanıp kalmış durumda. Diğer sahalara da açılsa ortaya bambaşka sorunlar çıkacaktır. Eğilinilmesi gerek.

Gece rüyâ(lar) gördüm ama şimdi hiçbiri hatırımda değil. Uyandıktan sonra rüyâyı tekrar etmem gerekiyordu unutmamam için. Kahvaltıdan sonra uyumadan önce tekrar edeyim dedim ama büyük kısımlar kopup gitmişti bile belleğimden. O yüzden silindi gece içimden, sıyrıldı.

Hava soğuk. Biraz nemli gibi. Yağış yok ama ıslak. Yine de çok üşümedim.

Bir Şarkı: Bir Hadise Var

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder