5 Ağustos 2018 Pazar

Tanrı, Sen ve Ben

Tanrı beni yalnızlıkla yaptı.

Adıydım, adını verdi
ve sildi gözyaşlarını geleceğin.

Gülün katili kim?

Sevinçliydim tanrı seni yarattığında,
Kim bilir zamanın olduğu ânı,
Bizden başka
-Ey tanrı!
Yalnızca sen, ben ve melekler,
Bir eşim (bile) yoktu -cihanda,
(Senin gibi)
Yalnızlık ve özgünlüktüm.

Hüzünlüydüm tanrı seni yarattığında,
Artık tanrı (gibi) değildim,
Ne yapacağını bilir mi insan,
Yaratılmışlığın yalnızlığı ve boşluğundan sonra,
Bilmem.

Yaratılmış bulunduk.

Eğer seninle sadece mutluluğu paylaştıysam orada,
Nasıl benim eşim olursun,
Henüz mutsuzluk ve kaygılar yokken,
Zamana, hayata ve yaşlanmaya dair,
Sen yalnızca bir başkasıydın
ve oyunu başlatan hamle,
Yitilmişlikte.

İnsan yaknızlıkta öğrenir,
Yalnızlık neye benzer;
İnsan birliktelikte anlar,
Yalnızlık nedir?
İnsan çoğaltır kendi yalnızlığını,
Doğası gereği,
Tanrıya benzeyerek,
Tanrıya benzemek isteyerek.

Tanrı neden önce erkeği yarattı,
Bilmez mi (idi) cinsin cinse ihtiyacı olduğunu,
Tekil var olabilecekken,
Bu oyunda sürekli yara almak,
Eş'in eliyle,
Tanrının oyunu ve hatırlatışı her seferinde:
Tanrı gibi değilsin,
-Tanrı gibi gökte olsan da.

August 3rd, Jacksonville

23 Haziran 2018 Cumartesi

Halloween

Güzelsin,
Bir Bernini heykeli kadar.
Ellerine dokunsam,
Hisseder miyim sıcaklığını;
Bu tül,
Örterken bedenini,
Ruh üfleyebilir miyim,
Derinlerine?

Ben,
Deniyorum,
Her dilde,
Sana seslenmeyi.

Bilişi gibi tanrının,
Her dili,
Bilirsin sen de,
Arzu hâlimi.

Şimdi,
Tam da şu ânda,
Kendimi duyumsuyorum,
Bir heykelden artakalmış,
Kırık taşlar gibi.
Fazlalığım,
Bu dünya üzerinde,
Ayıklanması gereken.

Senin ham hâlinim,
Yontulacak.

Bir biçim seçtim,
Kendime,
Bir dil.
Yalnızca aramızda,
Tüm olanlar.
Zamanın akışı,
Ellerimizde.

Tanrının elleri misin,
Bana biçim veren?

Sana bakışım,
Dünyayı ilk kez gören,
Bir bebek gibi,
Senden başlıyorum,
Evreni tanımaya,
Ardından,
Tanımlamaya.

Halloween
10-30-2017
JAX

3 Haziran 2018 Pazar

Uzlet

Kuşlarla konuşuyorum,
Başıboş köpeklerle
ve kapından kovduğun kedilerle.
Haber yolluyorum sana,
Boynu bükük dönüyor elçiler.
Sarayda uzlete giriyor sultan,
Hüzün yerleşiyor ovuklarıma.
Kuşlarla konuşuyorum
ve göç etmek istiyorum,
Bir ucundan öte yanına (dünyanın)
-senin.

Savannah, GEORGIA

24 Mayıs 2018 Perşembe

Bir Sağ El Hikâyesi

Â.H.

Ben sağ elimi verdiğimde,
İnsanlar canını veriyordu
ve ben kan gölünün kıyısında yürürken,
Bir gün dünyayı kana bulayabileceğimi,
Bilmiyordum.

Her kim aldıysa sağ elimi,
Şimdi bulsam onu,
Versem servetimin özünü,
Verse bana kolumun ucunu.
Her kim aldıysa sağ elimi,
Âh bir bulsam onu.

Kıpırdayan bir parça et direğin ucunda,
Sallanıp duruyot sadece
ve izliyorum kıpırdanışını.
Ölü bir et nasıl kokmaz,
Anlamıyorum.

Ey sen ülkemin düşmanı uzun zamanca
ve düşmanımın da düşmanı;
Ne kaldı senden geriye,
Yoksun -y-a şimdi,
Hatırlanmayacaksın hoş,
Aldıysan sağ elimi eğer bizzat sen,
Geri ver bana,
Verebilirim belki sana,
Sana âit olanı ben de, topraklarımda.

Ey sen sağ elimi almalarına izin veren
ve beni sağ elsiz sahaya salan,
Nasıl bir kader bu dalga geçer gibi.
İşkenceden geçip işkenceci oluyorum,
Toprağı avucuma alıp ufalıyorum,
Tüketeceğim.

Jacksonville, FL,
5-23-2018.

15 Mayıs 2018 Salı

Yaz

Yaz,
Yolum tükeniyor ve sonuna geliyorum,
Kitabın.
Ben bir sürgünüm,
Hiçbir yere yerleşemeyen.
Yaz,
Konaklamanın ne demek olduğunu,
Hiç bilmedim.
Kim silecek koyduğum noktaları
ve devam ettirecek,
Cümlelerimi,;
Yarım kaldı ve yarım -kalacak.
Devamsızlığıma öfkeliyim.
Sessizce geçtim önünden,
Yüzüm kitaba dönüktü,
Görmedin ve bilmedin
ama yaz,
Son sözler her zaman kaydedilmelidir.
.

Savannah, GEORGIA

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Kerem Eyle Tanrım

"..Tanrım kerem eyle,
Geceyi atlatalım.
Daha sonra hastalığı.
Daha sonra aşkı.."
Rainer Maria Rilke
Melek taşıyor duaları sürekli sana,
Yol uzun mu yoksa ara mı verir,
Gidiş dönüş arasında
ki böylesine gecikir o:
Böylesine gecikir arzularımızın cevabı
ve gerçekleştiğinde arzular,
Bulamayız aynı tadı.
Kerem eyle Tanrım,
-ama zamanında.
Düşüyoruz tekrar tam ayaklanmışken
ve ne kadar seviyoruz çamura bulanmayı.
Toprak çekiyor bizi,
İnsan olduğumuzdan.
Elek süzüyor beni,
Kurtuluyorum fazlalıklarımdan.
Melek gel yamacıma ve dinle,
Geceyi, hastalığı ve aşkı,
Yenibaştan;
Çünkü söylemek istiyorum yine baştan.
Kerem eyle Tanrım,
Aşayım kendim,
Tüm yollar kapanmışken.

5-13-2018
Jacksonville

16 Nisan 2018 Pazartesi

Apocalypse

Doomsday is a lie
Because it never comes
But other people wants to
Believe its
But such
Everything is con
Not

Where apocalypse
I don't see it
You don't see it
But everyone believes it
Why
A real law
Genetically

Be slient
After  a few moment
The sky will talk with us
If we want to listen it
Nature talk sometimes with people
But people are dead 
Not hear
Listen to me

3 Mart 2018 Cumartesi

Rose / Holi

Like hug to a rose
I want to touch you
Among gray shadows
Silent the garden
But you don't know
How to cry a rose
Without hearing
Nobody

How to smile a rose
Rose can not laugh
Because rose is love's symbol
and love is cry
and think
About just lover and darling
Forever

It will not finish

Holi, 2-3-18
JAX

11 Şubat 2018 Pazar

Portakal Ağacı

Bir yıldıza baktığımı hissediyorum.
Odaların içinden geçiyorum,
Biri biterken diğeri başlıyor ve ben,
Hangi odanın çıkışa daha yakın olduğunu,
Anlayamıyorum.
Bir yalının avlusuna çıkıp etrafı seyrediyorum,
İnsanlar gelip gidiyor dalga dalga,
Hangilerinin gerçek,
Hangilerinin benim vehmimden doğduğunu,
Kavrayamıyorum.
Tutuyorum şu sönük yıldızını gecenin bir ucundan,
Öldüğünü duyumsuyorum,
Işığı çekiliyor ânbeân
ve ben durmuş bir yıldızın ölümünü seyrediyorum:
Kopuşu gibi bir zincirin halkalarının,
Dağılışını izliyorum:
İzini sürdükçe kopmakta olan evreni görüyorum.
Portakal ağaçlarının sıklığından
ve yerdeki turunçların çokluğundan,
Dünyanın turunca boyandığını sanıyorum
ve dünyadaki tek ve engin ağacın,
Bir portakal ağacı olduğunu varsayıyorum,
Bir çocuk gibi.
Çocukluğumun turuncu bölünürken parçalara,
Sanki her birinde ayrı bir can varmış
ve bıçağın her izinde ayrı bir eziyet varmış gibi,
Binlerce defa ölüp ölüp dirilip,
Ölüp ölüp dirilip,
Yeni portakallar için dua ediyorum,
Hiç ölmemesiye ve hiç bıçak izi değmemesiye.

2-10-2018
JAX

17 Ocak 2018 Çarşamba

Never Mind

Keep.
It will fall soon.
Nothing will remain,
A long walk,
Among silent screams.
To the stop:
Time.
But never,
You will not know:
What is time?
What is life?
What is love?
and
Who am I?
Because you lost,
Long time ago.

Never mind.
Everything will pass.
Because time wants it like that.
Every time,
People call it fate.

1-17-2018
JAX

15 Ocak 2018 Pazartesi

Beni Bırak

Beni bırak:
İçine ölümü koyduğun bu yerde,
Rahatça dolaşayım.
Dinlerken ağaçları,
Solan gülleri
ve nefesini tüketen rüzgârı,
Seni tesbih eden yağmuru,
Bir kere daha göreyim.
Beni bırak,
Kaderimi yaşayayım.

Beni bırak:
Elem yerleşsin yüreğime.
Ne yana baksam,
Sana secde etmekte kuşlar,
Denizanaları gibi,
Zorunlu bir hareket
ve bitimsiz devinim,
İşte bu mavi sularda,
Kaygan bir hat üstünde,
Yaşamaya çalışmak.

Beni bırak:
Seni öven dilimi göreyim,
Rabbi işiten kulakları,
Seni arayan gözleri
ve seni işaret eden elleri,
İçime basayım,
Kimse olmadan.

Beni bırak:
Çünkü ben,
Bırakılmaya layığım.

10 Ocak 2018 Çarşamba

Grotesque

Kaçtır insan olmanın şartı?

Grotesque'i kusuyorum durmadan,
İçtiğim bu su bedeninden.
İrkiltili bir ân ve bak,
Bedenim parçalanıyor;
Anatomisini izle,
Belki bulursun orada:
Tanrı'yı.

İnsan olmaktan sıkıldım ve artık,
Olmak istiyorum tanrı,
Ölmekten ve öldürülmekten uzak,
Yalnızca buyurmak
ve izlemek gerçekleşişi.

Eğer tanrı olmak istiyorsan-

Şartı yoktur insan olmanın da,
Tanrı olmanın da,
Kaderdir bu:
Kimisi insandır doğuştan,
Kimi tanrıdır başlangıçtan.

1-7-2018
JAX

8 Ocak 2018 Pazartesi

Melody

Acılar çiziyor yüzümü.
Kısıyorum gözlerimi ve bakıyorum,
Gözlerin okuyor beni;
Bir kitaba bakar gibi,
Ezberliyor beni.
Dokunmak ve doymak istiyorum dudaklarına,,
Kanla yarmak göbek deliğini
ve ordan almak;
Yeni bedenimi.

Sancıları dinmiyor ellerimin,
Yazıyor ve çiziyor durmaksızın.
Muşambalaşmış ellere dokunmaktan,
Muzdarip yüreğim.

Kan dinmeden gelmez huzur.
Alıkonmuş takvim;
Saat, dakika başı batıyor bedenime,
Gösteriyor kendini.
Ayrısın ve uzak,
Bir yengecin kıskacında,
Ölüme meydan okuyor balık:
Ölüm işte bu kadar yakın.

İnsan anatomisi dediğimiz bu şey,
Kışkırtıyor beni.
Ölürken kadehe şarap koymaya devam etmek
ve fırlatarak bardağı şampanya rengi duvara,
Doğrudan şişeden içmek,
tıpkı,
İçerken dudaklarındaki ruju,
Gerçek dokusunu keşfetmek dudaklarının
ve ağzını yoklamak,
içinde ne olduğunu araştırırcasına.

1-7-2018
JAX

The Dali Museum, St. Petersburg

I
Kendimden geçtim ve kendimi
buldum nerede olduğumu anla-
madan,

II
Göksel bir çalışma gibi elimi
uzattığım bu gökyüzünden kuş-
ları tutup indiriyorum yeryüzü-
ne ve insan olmanın ne demek
olduğunu anlamaları için top-
rağa dokunduruyorum yürek-
lerini.

III
Bir balık sırtı hikâyesinin içinde
hayatta kalmaya çalışmak ne ka-
dar zorsa getto'da masum kalma-
ya çalışmak da o kadar zor, üste-
lik nefes almak için bile burnu-
nu dışarıya çıkaramazsın, oysa
ben bir yahudi değilim, belki öl-
dürülen bir F.

IV
nerde olduğumu bilmiyorum, dün-
ya mı bu? Hangisi?
1-4-2018
JAX

5 Ocak 2018 Cuma

Museum of Fine Arts, St. Petersburg

I
Yaslı bir metin gibi neresine dokunsam
bu sayfanın, sanki ağlamaya başlayacak
birden ve ben, ne yapacağımı bilmeden
gözyaşlarını silmek isteyeceğim bu is-
li kitabın.

II
Sırları dökülmüş bir ayna gördüm Tam-
pa yolunda, her şey öylesine bulanıktı
ki, bir ân yaratılacağı unutulmuş bir in-
san sandım onu, bir uzvunun konması
gerektiği unutulan.

III
Bir paçavra gibi sokaklarda gezen in-
sanlara adım başında gördüğüm bu tu-
haf ağacın adını sordum ve hiçbiri bil-
mezken bunu, söyledikleri yalnızca ke-
silmemeleri gerektiğiydi, nedenini ken-
dileri de bilmeksizin.

IV
Buğday tarlalarını öylesine özledim ki
bu kumsalları zihnimde nasıl evirebile-
ceğimi düşünmeye başladım ama bu-
nun mümkündüz bir düşsel çalışma/ça-
tışma olduğunu da bilerek.

1-4-2018
JAX

4 Ocak 2018 Perşembe

Tampa

I
Yalnızca hayal etmek ve geçmişi düşün-
mek beni ne zamana kadar oyalayacak
bilmiyorum ve insan denen bu şeyin sa-
dece düşünerek ilerleyebileceğini, çün-
kü unutmanın aynı zamanda yok olmak
demek olduğunu: söylüyorum.

II
Ardımda kalan herkesin ve her şeyin
yalnızca arkamda kalmayıp belleğim-
de ileriye doğru bir atılım yaptığını ve
her şeyin hatırlanmak için varlığıma
dokunduğunu: anlatıyorum.

III
Sadece bir kişinin hatırlayabileceği
şeylerin ancak acı verebileceğini öğ-
rendiğimde ve hatırlamanın insana
verilebilecek en acı güzelliklerden
olduğunu anladığımda, bunları an-
latmanın apansız bir yorgunluk ol-
duğunu: düşünüyorum.

IV
Düzenli cümleler kurmanın ve bunla-
rı anlamları kesin olarak anlaşılacak
biçimde gerçekleştirmenin ve hiç boş-
luk bırakmamanın aynı zamanda öl-
günlük olduğunu: belirtiyorum.

V
Tampa'nın ölü bir şehir olduğunu ve
ancak soğuğu misafir ettiğini: not e-
diyorum.

1-3-2018
Amelia Island

St. Petersburg

I
St. Johns'u dinliyorum ve dalgaları o kadar
ürkütücü ki, her şeyi delip geçecek ve dur-
madan yol alacakmış gibi, kısıp gözlerini
bakıyor bana, beni bile dalgalarına katıp
geldiğim topraklara fırlatacakmış gibi söy-
leniyor -ki onun söylenmesi ürküntüsüdür
Florida'nın.

II
Bu aziz'lerden kurtulamıyorum ve elimi
nereye atsam şu köhnemiş haritada, bir
başkası çıkıyor karşıma ve artık onları
görmekten bıktığımdan, isimsiz ve an-
lamsız yerlere gitmek istiyorm, hepsini
kendim inşa etmek için.

III
St. Petersburg soğuğun koynuna insan
denen mahlukun sıcaklığını yerleştirir-
ken gözüm yalnızca birkaç Dali tablo-
larının ve ülkemde hiçbir zaman göre-
meyeceğim Monet tablosunun gölge-
sinde kendine dinlenecek bir Rodin hey
keli arıyor, bronz.

IV
Bronz o kadar güzel ki bir insan bedeni için,
acaba bronzdan yaratılsak nasıl olurduk, diye
düşünmeden edemiyorum ve her düşüncede,
insan için yeni bir form buluyorum ve bu form-
laraın insan için insandan üretildiğini hatırla-
yıp kusurların sonsuzluğunda kendi âcizliği-
mi görüyorum ve bu hâlimde mutlu olmanın,
her şeyi yeniden üretebileceğini biliyorum.

V
Zaman gelip geçerken adına Tampa diyeceğim
rüzgârın hangi yönden estiğini bilmeden ve bu-
nun beni neden güney batıya savurduğunu kav-
ramadan ve Dali tablolarının burada ne işi ol-
duğunu anlamadan bu garip ülkenin hiçbir za-
man ısınamayacağım ve bana gerçek bir sokak
imajı vermeyen sokaklarında nefes alamayaca-
ğım için -yok!

VI
Sadece tükeniş var. Tüne.

1-3-2018
Amelia Island