Ekmeğim, kutsal kâsem, kanım
ve zaman üstüme bir bulut gibi çöker
Ben taşımaya çalıştıkça kucağımda bir çocuğu
Sokaklar, köşeyi dönemediğim bir kapan olur
Gün, elinden tutamadığım bir çocuk
Gece, karnını içerden tekmeleyen bir şey
Ekmeğim, kutsalım, dönüşsüz yeminim benim
Tuz ruhu içmeyi dener gibi
Başımı kaldırıp güneşe bakıyorum dosdoğru
Güneşe bakıyorum ve köreliyorum
Aydınlık her zaman beni büyülemiyor
Gözlerimin karardığını hissediyorum
Ekmeğim, kutsal şarabım, karım