4 Eylül 2013 Çarşamba

Ol'a Bakış

"Kun Fe Yekun" (Yasin 82)
"Ol der ve olur!"

"O" ol derse olu her şey.
Sende bir şeyler yap ki, Ol desin.
Her şey olurluğun içerisinde bu dünyada.
Olunamayacaklar öteki taraf için ayırılmış.
İmkansız insanın zihninin hapsedildiği kara bir kutu.
Kara kutuda insanın gözleri görmüyor.
Olabilirlik insanın içini kemirir.
Olmasını istediği şey için mücadele etmeli insan.
Oldurmaya çalışmalı.
Oldurmaya çalışan oldurmaya çalıştığını kazanır.
İnsanın uzanabileceği yakınlıktadır istekleri.
Henüz bir çocuğun imkansızı tanımaması gibi.
Çocuk özgürdür, özgürlüğün ne olduğunu bilir.
Kısıtlanmayan bir olgudur insan.
Kısıtlanmaması gerekir.
İnsan büyüdükçe ona kısıtlanan şeyler öğretilir.
Kısıtlanarak yaratılmamıştır hiçbir şey.
Kısıtlananlar mucizesini kaybeder.
Bir ağacın gövdesiyle kısıtlanamayışı gibi.
Kökü vardır, yaprakları vardır, dalları vardır oysa.
Gökyüzünün sadece bulutlarla kısıtlanamayışı gibi.
Yıldızlar vardır, kuşlar vardır, ay vardır oysa.
İnsana bazı şeyler büyüyünce öğretiliyor.
İnsan beyni kara kutuya konuluyor.
Öğretilen her bilgi doğru değildir.
Bazıları hapsedilmiş bilgilerdir, kısıtlıdırlar.
Oysa doğa kısıtlı değildir, dünya kısıtlı değildir, insan kısıtlı değildir.
Kısıtlayan insandır.
Bildiği her şeyi bir formun içine hapseder.
Her bilgiyi başka bir bilgiyle açıklamaya çalışır.
Oysa her bilgi kendine özgüdür, başka bilgilere gebedir.
Bu döngünün bir parçası.
Dönüşümde bir yan aslında, farkedilemeyen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder