20 Mayıs 2013 Pazartesi

Daim Olarak Sen

Bekledim, beklerim, hep bekleyeceğim.
Gelmedin.
Gelmesende bekleyeceğim.
Ben beklerim.
Her yağmur tanesi düştüğünde gökten,
Güneş her gülümsediğinde bana,
Gökkuşağı çıkarsa eğer ansızın,
Rüzgar bana bir şarkı söylediğinde,
Laleler donattığında İstanbul'u,
Sonbaharda yaprak döktüğünde ağaçlar,
Yaz güneşi selamladığında halkını,
Ben hep seni anacağım.
Her sözümde sana sesleneceğim.
Senin için yazacağım, yazmıştım, yazılacak.
Ölümsüz olanlar ölümsüz olarak kalacaktır.
Gün eksilmesin penceremden.*
Sen eksilme benden.
Eksileceğini düşünme.
Ruhumdan sen taşarken giderek.
Sürekli olarak sana yürürken ayaklarım.
Elceğizlerimle sana yazarken.
Çoraplarımı giymiş konuşurken.
Sadece sana yöneliyorum ben.
Seninle var oluyorum.
Pencerem sonsuzluğa açılır benim.
Yemyeşil bir deniz var benim için.
Sonsuzluğu kavrayamıyoruz belki, evet.
Kavrayamasakda tutkuyla bağlıyız.
Tutkuyla bağlı kalacağız.
Gün eksilmez penceremizden.
Adını haykıracağım milyar kere.
Milyar kere (...)!
Ünlem işaretini bile kullanmazken ben,
Sadece senin için çığlık atıyorum.
Sadece senin için söylüyorum.
Zaten bir tek ben yazıp ben söylüyorum.
Susarken de çok konuşuyorum.
Konuşurken de.
Biraz olsun sen konuşun.
"Sen hiç bir başkasını kendi parçanmış gibi hissettin mi?" - (The Dead Girl)
Evet ben bütün varlığımla hissediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder