1 Ocak 2013 Salı

Saatler Seni Gösteriyor

Bak görüyor musun, sana doğru bakmakta zaman,
Kum saati senin için hızlıca akmakta.
Yelkovan akrebe yetişmek için amansız bir mücadelede,
Neye uğradığını şaşırıyor duvar saati.
Saatler seni gösteriyor,
Saatler, seni, icat edildikleri günden beri.
Köstekli saatim seni görünce değiştirdi tik-tak sesini,
Derin bir yerden gelir gibi, kuytudan.
Ritmini kayıp zamanın sesi kısılmış.
Kâh hızlanıp kâh yavaşlar senin düşlendiğin vakitler,
Zamanın bulanık döngüsü,
Temiz suya fırlatılmış taş.
Zamana hüküm giydirip şimdi seyre durdum,
Fırlamış yerinden bütün insanlık,
Yollarda gördüğüm, ne bu kalabalık?
Milyonlarca insan niye doluşur buraya,
Herkes sana mı bakar her köşebaşında,
Herkes seni mi çağrıştırır bana?
Senin düşlerin dilsiz gibi,
Sesi duyulmaz konuştuklarının.
Saatler seni gösteriyor, saatler seni.
Vakit giderek yaklaşmakta sana.
Akrep yelkovana çelme takmakta,
Isırmakta avını,
Hızla dönmekte çevresinde yelkovan.
Zaman kontrolsüzce hızlanıyor,
Vakti gelince durmayı bilse, zaman kendini bilse.
Yoksa hep böyle hızlanır mı yaşam?
Durdurmak gerekir bazen,
Saplamak gerekir onu duvara;
Durmazsa nicedir hâlimiz,
Rakamlar değişmesin artık,
Vakit tamam.
Artık mıhlanmalı olduğu yere akrep,
ve birbirinden hiç ayrılmamalı bu ikili.
Artık zaman kumları dursun yerinde,
ve sussun saatin tik-takları.
Artık dinlenmeye çekilmeli saatin kuşları,
vakit tamam, her şey hazır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder