17 Mayıs 2016 Salı

Derviş

Yollara düştüm,
Sonu olmayan, başı görülmeyen;
Yollara düştüm,
Yolun ne olduğu bilinmeyen.
Çığlıklar taşıyorum içimde,
Arkamda bıraktığım köyden kalan.
Genç bir kız bıraktım ardımda,
Bir yürek, bir ruh, bir hayat.
Uçurum kıyısında bir ceset,
Gözler beni hiç durmadan.
Yollara düştüm,
Kanlı yazgılara düştüm.
Gölgesiz evlerin avlusunda,
Kirli düğünler yatağında,
Bir genç kız bıraktım,
Bin sevinç, bin iman, bin nefes.
Hırkam söküldü uç yerinden,
Tenim yarıldı orta yerinden,
Düşüm dikildi sökük yerinden,
Issız yollara düştüm.
Şu kuytu, şu ağaç kovuğu, mağara,
Hepsi bir şey fısıldar,
Gizli gizli geçmişimi fısıldar,
Ardımda bıraktığım köyün,
İçimde dirilişini fısıldar.
Şimdi kasıklar benim âhlarımı doğurur,
Türkümü söyleyecek soylar doğurur,
Ben bir ağacın köklerine karışırken,
Dallardaki meyveler yiyecekleri doğurur.
Kimse bilmez bu elmalar neden tatlı,
Üzüm neden sarhoş eder,
Kimse bilmez servi neden uzar,
Hepsinde bir parça ben varken,
Kimse bilmez bu yürek neden feryat eder.
Yollara düştüm,
Kovuldum ak mermerli evimden;
Yollara düştüm,
Kovuldum altın yaldızlı yazgımdan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder