16 Mart 2016 Çarşamba

Nehir

Bir nehir gibi yöneliyorum sana, akıyorum,
Dağlar denizler aşıp,
Suyumdan bir katre bile vermeden,
Varıyorum sana.

Ben bir nehir gibi dalgalanıyorum sana,
Cehennemi bölüp uzanarak,
Ne kuraklık ne güneş engel bana,
Ben bir yolunu bulup karışıyorum sana.

Nasıl anlatacağım insanlara seni,
Diye düşünürken, anlatmak isterken seni,
Boğuluyorum senin sularında,
Kendim de katılarak sana günün şafağında.

Geceye mi anlatayım derdimi,
Her şeyin örtülüşü gibi karanlık bir el tarafından,
Sakladım seni içime, ki çıkamadın hâlâ,
Kendinden doğup yine kendinde sonlanan,
Bir nehirim hâlâ.

İnsan evvel kendini anlamalı anlamlandırmadan önce,
Çözmeli kendini dünyaya bağlayan zincirleri,
Mâbetlerin sınırları insanın çizdiği kadarsa,
Kişi kendi çözmeli evvel tüm zincirleri.

Âşkına düşüşüm şirke düşüştü benim,
Her gün biraz daha yücelttiğim,
Senin yeşil sularında yüzerken bir var edenden habersiz,
Çolak bir ele döndüm sensiz.

Şimdi hangi denize karışsam içimde bir tatminsizlik,
Okyanuslar bile kifâyet etmiyor bana,
Cebelitarık'ta hiç aşılamayan bir sınır oldum,
Karşında kıpırdayamayan bir katre su.

Su akıp yolunu bulursa nasıl,
Buldum seni her yanımda,
Sensiz bir yön inşa edilmemiş henüz,
Akıp yolumda buldum seni her nasılsa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder