18 Ekim 2012 Perşembe

Oje

Hangi oje yakışmaz ki kız sana?
Parmakuçların narinliğiyle vücuduma temasta bulunuyor.
Ürkekçe.
Hassas bir biçimde ellerinle yüzüme düşen saçlarımı çekiyorsun, bir kenara.
Ellerin saçlarımda dolaşıyor.
Ojelerin dikkatimi çekiyor.
Bambaşka renklerde bir evren gibi.
Ellerin ojelerle renkleniyor.
Makyajından nasibini almamış hiçbir mevkii kalmıyor sanki.
Ayakuçlarınla yükseliyorsun gökyüzüne doğru.
Bütün parmakların ojelerinle ışıl ışıl.
Ojelerin kurusun diye bekliyorsun.
Üflüyor, soluyor, nefesinle rüzgarları yolluyorsun.
Bütün işlerden kaçarcasına kopuyorsun.
Ojelerini büyük bir kıymetle kullanıyorsun.
Hazineymişcesine saklıyorsun.
Ojelerinde gökkuşağından nasibini almış.
İçerisinde bütün renk pigmentlerini barındırıyor.
Bütün çiçeklerden renk toplanmış gibi.
Toprağın bütün değerleri kutucuklarda.
Senin için barındırılmış.
Senin için hapsolmuş.
Dünyanın bütün renkleri arıların balları gibi toplanmış, işlenmiş, hazırlanmış.
Senin olsun diye.
Sen kullan diye.
Sana ait olsun diye.

Oje; küçük kutucuklarda bir gökkuşağı.
Sen hangisini seçersen, gök o renge bürünecektir.

Makyaj Serisi IV


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder