28 Mayıs 2017 Pazar

Umulmadık Zamanların Bekçisi

"umulmadık zamanların bekçisi oldum, ve artık yoruldum"

Yoruldum,
umulmuş zamanların koynunda
bir ala geyiğin yanında
yoruldum
her gün aynı yitimi yaşamaktan
ve avcı olup avlanmaktan
yine de koştum
hiç durmadan.

Yoruldum,
boynunun en güzel yanında
yüzmeye çalışırken kanında
dokunamadığım parmak uçlarında
alevlendirirken aşkı yenibaştan
bitimsiz duygular diyarında
hiç durmadan
sana koştum.

Yoruldum,
boğazının geçit vermez oyuğunda
aşkın bin bir renge boyandığı
şehr-i kalp diyarında
dolanıp durmaktan
ve sana duyurmadan
kalbine doğru sefere çıkmaktan
hep hoşlandım.

Yoruldum,
yorgunlukları içime taşımaktan
sana öznelliğimi sunarken
her şeyi sana yormaktan
ve her yoruşumu
sözlerinle incitmenden
ve her incitmeni
aşkın güzelliğine yormaktan
hiç durmadan
sana döndüm.

Yoruldum,
ama yorgun değilim
yoruldum
ama düşüş değil bu
yükselir âşık hiç durmadan
ve kalbine döndüğüm her sabah
yeni bir başlangıçtır
her yeni güne yeni umudun
ve "ben
kölesiyim
umulmadık zamanların bekçisinin
yorulmak bilmeyen".

...
ve her sabah
kalbine
yeniden döneceğim
evini seven
biri olarak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder