11 Ocak 2015 Pazar

Sorgulamalar II

Yazdıklarım bir ânda kayboluyor, neler oluyor böyle anlamadım. Mürekkebim mi kurudu yoksa sayfalarım mı kayboldu? Kendimi boşluğa yazar gibi hissediyorum. Kelimeler, bazen ölü anlamlara dönüşür. Kelimeler nasıl ölür? Bir kelimeye bin anlam yüklerken sözcüklerimin ölümüne şahit oldum. Ben, dünyayı omuzlarında taşıyan Atlas misali tüm sözcükleri yüklendim. Omuzlarımda kocaman kocaman kelimeler var, kimse görmüyor mu? Kelime kelime kurduğum cümleler giderek daha da büyük çağlayanlara neden olmakta. İçimde devrilen her kelime binlercesinin harekete geçmesine neden oluyor, masamın etrafında dolanıp duruyorum. Benim kelimelerim, bana ait, her harfini ben yazdım, onlara anlam veren ve anlamlandıran benim, benim olanı kim alabilir? Kimseye tek bir kelime dahi vermeyeceğim, hepsini alıp gideceğim. Mağaraların duvarlarında binlerce yıllık çizimler bulacaksınız da benden bir kelime dahi ele geçiremeyeceksiniz. Tüm sözcükleri ruhuma taşıyacağım, ruhumun şeffaflığında hepsini saklayacağım. Şeffaf ruhuma diktiğim o tenlerin cebinde sakladığım ne varsa hepsi aslında benim bunca zamandır biriktirdiklerimdir, tüm birikimlerim geleceğe emanetim. Emanetlerin hiçbir zaman sahibine geri dönmeyeceği malumdur, ben de kendi emanetimi içimde taşıdım, kimseye verecek bir şeyim yok. Emanet, kendimi kendi içime bırakmam, yalnız kendime. Yalnız bırakın kelimeleri, kelimelerle beni. Ben, nasıl olsa boynuna zincir geçirdiğiniz tüm kelimeleri özgürlüğe ulaştıracağım. Bildiğim ne varsa onları bilmediğim kelimelerle de yoğurup ortaya çıkaran o yarı bildiğim ve yarı ruhumdan geldiği için kavramını yarı yarıya açıklayabildiğim tüm yapıları bir gün izah edeceğim. Henüz çok erken, sözcükleri tüketmedim, hayatımı da, bir gün ne ben kalacağım ne de kelimelerim. Ödünç verdim hepsini size, sahip çıkın. Tüm verdiklerimi geri alacağım gün, çırılçıplak kalacaksınız. Masam kadar dolu kelimelerim. İnsan, anlamlandırmaya önce kelimelerden başladı, önce kelimelerden sorguya çekilecektir öyleyse. Ceplerimdeki tüm kelimeleri boşaltacağım, şeffaf ruhumda ölü tenler birikti, dökülecekler tek tek, bir kitabın ağzı açıldığında dökülen harfler gibi, bir keçinin üzerine yağan ak ak kar taneleri gibi, bir denizatının çığlıkları gibi, ölümsüz, ötümsüz, uçsuz. Masam kadar dolu kelimelerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder