3 Kasım 2013 Pazar

Kara Yelkovan Kara Akrebin Peşinde

Kara saatler var, kara bir günün içinde.
Kara yelkovan kara akrebi kovalıyor.
Kara bir günün geleceği kara bulutlardan bellidir.
Güzel başlamayan günler güzel sonlanmaz derler.
Gerçi bunu daha evvel kimse dememişti ama şimdi ben demiş bulundu.
Sesin uzaktan geliyordu, çok uzaklardan.
Soğuk geliyordu, korkutuyordu beni.
Kelimeler ağır ağır döküldü evvel.
Sonra şelaleden aşağıya boşalan sular gibi.
Benide kattı içine, sürüklendim.
Dipteki kayalıklarda parçalandım.
Her uzvum ayri bir yanında akıntınan.
Karabasanlar çöktü üstüme, parçalanmadan önce boğuldum.
Şimdi tüm denizlere karışıyor, önce ırmaklara karışmış kanım.
Okyanuslarda bir parça kızıllık oluyor, kimsenin haberi olmadan.
Tüm denizlerin mavisine karıştım, önce gözlerinde gördüğüm denizinkine.
Yolculuğum gözlerinde başladı.
Gözlerin çok derin olduğundan gerek, sonlanamadı.
Kara geceleri sonlandıracak ışık kaynağım söndü.
Sonsuz bir karanlığın içinde yeni karanlıklar görüyorum.
Karanlık, karanlık ve yeni bir karanlık.
Ey ışık kaynağı, gelişin kadar ani olmamalıydi gidişin.
Kara yelkovan pes etti kara akrebin peşinde dolanmaktan.
Kara akrebi hiç yakalayamayacagı aşikardı.
Zaman durmaz akardı, akrep onun peşinde, yelkovan onun.
Durduramazdı onu, durdurulamazdı, karanlığın içinde boğulur giderdi.
Soğuğun ve uzaklığın içinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder