28 Ağustos 2013 Çarşamba

İki Küçük Yeşil Dünya

Gözlerine Dair 3 Paragraf

Gözlerin iki küçük misket gibi. Ama ben baktıkça büyüyorlar. Giderek dahada büyüyorlar ve artık o kadar inanılmaz bir büyüklüğe ulaşıyorlar ki artık benim için iki yeşil dünya gibi oluyorlar. Benim küçük gözlerimin karşısında büyük iki tane yemyeşil dünya, hep görmek istediğim dünya belki de, hep var olmasını arzuladığım yeşil dünya. Yeşilin hayatıma girişiydi aslında bu gözler, ben yeşile daha önce bu kadar tutkuyla bağlı değildim. Kırmızı vardı, kızıllık vardı kandan gelen sonra bir yeşil geldi ve ondan önceki tüm renkleri kendine kattı.
O yeşillik benim için doğanın rengiydi, ağaçların rengiydi sonra soyutlaşıp huzurun rengi oldu, mutluluğun rengi oldu. Aynaları sevdiğim söylenemez pek, ama gözlerinize baktığımda kendime dair bir şey gördüğümde, bu ayna benim için bambaşka bir ayna olur. Daha önce hiç görmediğim bir ayna gibi gözlerin, daha önce bilmediğim ve masaldaki ayna gibi aslında, sadece güzellik var o aynanın derinliklerinde. Gözlerine bakıp derinlere inmek istiyorum. Orada ne varsa ona bakmak istiyorum, gözlerinden kalbine inen bir damar varsa eğer ben o damarla kalbine kadar inmek istiyorum. Gözlerinden beynine giden bir damar varsa eğer (ki onun var olduğunu biliyorum) o damarla beynine girip beynini neyin meşgul ettiğini öğrenmek istiyorum. Gözlerinden vücuduna dağılan bir damar varsa eğer vücudunu tamamen dolaşmak istiyorum. Gözlerin ruhuna açılan kapıysa eğer (ki buna dair söylentiler var) ruhuna dokunmak, ona sarılmak ve ruhunu görmek istiyorum. Ruhunun güzelliğini merak ediyorum. Seni niye bu kadar güzel gördüğümü ben bilmiyorum, ya sen çok güzel olduğun için ya ben çok güzel görmek istediğim için ya da Yaratan bu kadar güzel gösterdiği için. Bana kalırsa hepsi. Güzel olmasan bu kadar güzel göremezdim, güzel olmasadan Yaratan'da bu kadar güzel göstermek istemezdi. Yani bunun kanıtınıda kendim yapıyorum sanırım, bilemedim ama bana görünen güzellik, güzel bir çift yeşil dünya, huzurlu bir dünya, daha doğrusu iki tane yeşil dünyacık.
Göz, gözler, gözlerin, gözlerinin içi. Gözlerinde kaybolsam beni kim bulur bilmiyorum ya da beni kim bulmak ister. Gözlerinin içinde boğularak ölsem acaba nasıl bir ölüm olmuş olur bu bilmiyorum. Gözlerin yaşamak içinde ölmek içinde güzel bir yer. Gözlerin benim evim olmasını istediğim yerlerden birisi. Orada yatayım hep, gözlerinde soluklanayım yorulduğumda ve gözlerinde uyuyayım uykum geldiğinde, gözlerinde yatarken sende göz kapaklarını kapat, kapat ki ışık beni rahatsız etmesin, kalbinin sıcaklığında uyurum orada. Gözlerinde yaşamalıyım belki, beni orada yaşatmalısın.
Gözlerine dair 3 paragraf oldu, aslında yazmam gereken üçmilyonlarca paragraf daha var ama birazda gözlerim kapalı düşünmeliyim. Yeni düşünceler akmalı beynime ve içimden dışarı çıkmak için boğuşan sen'le ilgilenmeliyim biraz.
Sevgiyle bak, beni gör, bana beni anlat, ben ki sadece seni anlatmasını bilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder