6 Haziran 2017 Salı

Tüm Kırmızılar Senindir

Gülmüyorum gülmüyorum sadece tebessüm ediyorum
korkuyorum ve sana bir gül uzatıyorum
gülümü alıp savuruyorsun suya değil taşa
kızıla çalıyor rengi mermerlerin
göğün rengini kızıla boyuyorsun
böyle güzel boyamayı nerden biliyorsun
gülüyorsun gülüyorsun avuçiçi kadar gülüyorsun
sonra beni boynuna cevşen diye asıp
türbe türbe dolaştırıyorsun.

Gümüşsün gümüşü tenine yakıştırıyorsun
al al almaları dişlerine değdiriyorsun
dişlerin beyaz dişlerin asr-ı saadetten kalma
al almalarla beraber Havva'nın yatağından kalma
al boğazımı al boğazımdan âdem elmasını
bir ısırık hepsi bir dokunuş mesafesinde
gümüşsün parmaklarını gümüşle donatıyorsun
kanımı içtikçe kendine geliyorsun.

Bir tellal çığırıyor hiç durmadan geceler boyu
nerde başlıyor yasak nerde özgürlük
iki yaka arasında mekik dokuyorum hiç durmadan
ipek böcekleri kıskanıyor beni
dokuyorum sevgini hiç durmadan
kozaların en güzelini sana seçiyorum
hiç insan eli değmemişini.

Deli gibi kıskanıyorum giysilerini bir bilsen
sana sonsuz dokunmanın hazzını yaşıyorlar bir bilsen
yasaksız zamansız sınırsız örtüyorlar seni
hesapsız kitapsız savunmasız dokunuyorlar sana
deli gibi kıskanıyorum seni
deliriyorum ve parçalıyorum giysilerini en kör noktasından
dokunuyorum dokunuyorum ve dokunuyorum sana
parçalıyorum seni tam göğsünden
öpe okşaya saçlarını en dibinden.

Akik taşı merdum reçine yeşim
parmakların Gazi devrinden kalma hep bir yöne sabit
gözün Horus'tan bir alıntı
böğürtlen ahududu karadut
tadın tüm kırmızıların toplamı
en sevdiğim kırmızıların
ve kızılların.

Şimdiki Zaman Şiirleri: VI
16.5.17

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder