18 Şubat 2016 Perşembe

Cam Parçasının Hikâyesi

Cam parçasıyım, kırılmışım;
Düşmüşüm önüne kırılganlıklarımla,
Üşümüşüm çekince elini göğsümden,
Bir kut uğruna yanıp yakılmışım.
Bir şehirmişim vakitler vakitler önce;
Bülbülün uğrak, gülün bitim yeri.
Bir şehirmişim evvelden beri,
Yûsuf kuyusunun sahibi, Yûnus balığının karnı,
Ben bir şehirmişim tüm âşıkların kutbu.
Yanmışım, yakılmışım,
Senin derdinle terk edilmişim.
Cam parçasıyım, kırılmışım.
Nehirlere serpilmiş, yolumu şaşırmışım.
Peygamber ocağında türbe yeşili,
Oğuz ilinde gök mavisi,
Âşk dehlizinde kırmızıymışım,
Saydamlaşmışım, renklerden arınmışım.
Derde soyunmuş bir derviş olup yoluna düşmüşüm;
Sevmişim,
Âşk yolunda kapına gelmişim.
Asırlarca çöllerde gezip bir cam parçasına dönmüşüm,
Erimişim, ateşler içinde yanmışım, yandırılmışım,
Âşk ateşi nedir diyenlere seni anlatmışım.
Küskünlüklerimle kapına gelmiş,
Eşiğine yüz sürüp âşkımı göğsüne urmuşum.
Ben bir cam parçasıymışım, kumdan habersiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder