21 Aralık 2013 Cumartesi

Uçurumun Eteklerinde

"Üzerimden trenler, kamyonlar, tırlar ve tüm araçlar geçiyor sana doğru yürürken bu sonsuz evcilik oyununda."

Nilgün Marmara

Sana gelen yollar sonsuz bir uğraşla kaplı.
Her yanında ayrı vurgunlar var yolların.
Bir kıyıda binlerce yıl önceden iki er cenk ederken,
Diğer kıyıda iki çocuk yarışıyor.
Sana gelen yollar dikenlerle kaplı.
İnsan elini hangi güle atsa diken ondan önce karşılıyor.
Bir müddet sonra insan dikeni de seviyor, gül kadar.
Güle ait olan ne varsa güzel olur, gülün güzelliğinden ötürü.
Senden bir iz taşıyan ne varsa güzel olur, senin yaratılışından ötürü.
Tüm yollar bir uçurumun kenarında sonlanır.
Uçurum yolun devamıdır, yola devam edebilecekler için.
Keskin uçurumlar, sevenler için yükselir, ıssız dağların zirvesinde.
Bu uçurum da sana doğru uçmak istiyorum.
Tüm sıradağların üzerinden geçmek, hatta denizlerin, okyanusların.
Dikenlerinden sıyrılarak karşıla beni, karşıla misk kokunla.
Bütün cenkleri kazanarak geliyorum sana,
Çocukluğumdan beri bütün yarışları kazanarak,
Şimdi güzel yüzüne seyr-ü sefer etmeme izin ver.
Dudaklarından gireyim, kalbinden çıkayım;
Her yanına kendi mührümü vurayım,
Senden bir imparatorluk yükselteyim,
Binlerce yıl önceden milyarlarca yıl sonraya.
Senden bir yol çizeyim, sonsuzluğun içine doğru,
Gel, uçurumdan bırakıp kendimizi kanatlanalım.
Uçurum bir sondur, yolu bilmeyenler için.
Uçurum yeni bir yoldur, yola devam etmek isteyenler için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder