14 Ekim 2017 Cumartesi

San Mateo

       Gün batımı, dediler;
       Senin ardında bıraktığın yangına,
       Gerisini görmediler
       Alev alırken yıldızlar.

Ardında yangın bırakmışsın,
Her nerden geçtiysen
ve küllerinden tanıyorum,
Yürüdüğün yolları.

San Mateo'da bir gece vakti yürüyorum
ve her yer bomboş;
Gözlerimi kamaştırıyor,
Lambaların sisli ışıkları.
Eğer bir ses duyarsam bir köşebaşından,
Başımı yere eğiyorum.
San Mateo'da geceleri yürüyorum
ve kaldırımları adımlarken,
Sessizliği düşünüyorum.

Taşlar batmıyor ayaklarımın altına,
Dingin ve tıpkı okyanus gibi;
Akıp gidiyor-akıp gidiyor,
Peşinden sürüklüyor her ne var ise.
Taşlar okyanus gibi,
Uzanıyor önümde;
Seçiyorum ve fırlatıyorum,
Sekiyor ve düşüyor,
Bir başka taşın dibine.

Gün batımını gördüm,
Gözlerim kamaşırken
ve kan akarken,
Saçaklanmış ışıklardan.
Tuz değmiş gibi dudaklarıma,
Kavruldum,
Gün batarken.

San Mateo'da bir öğle vakti,
Güneşi seçemiyor gözlerim;
Oysa çıplak gökyüzünde,
Her yer güneş;
Kilit vurulmuş gibi göğe,
Her yer bilinmezlik.

Tutuşmuş şamdanlar açıyor geceyi,
Tedirgin günün koynunda;
Kovunç çekiyor beni yakamdan.
Ellerim mermere dönmüş,
Aksıyor hiç durmadan,
Tanrı heykellerine benziyor;
Avuçlarımı göğe açıyor,
Sanki hiç kapanmamış gibi.

10-14-2017
JAX

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder