6 Ağustos 2017 Pazar

İmhotep

Vücudum artık senin tapınağın
ibadet edilmeyi bekleyen.
Sarayın nergisle donanmış odasına
gir ve beni bekle
kapıyı ört ve gör
karanlığı dolduran varlığımı.
Suskun düşerse firavun
bil ki bendendir bu
ve eylemlere karşılık bulunan
yalnızca ellerinde tuttuğun hayat.
Muhafızlar aşkımızı gözetir.
Titriyor dilin çatalı yılanın ağzında
ve sesini kim duyuyor bizden başka
çünkü herkes uyuyor
ve yalnızca biz geceyi bölüp
aramıza alıyoruz
suskun ve yıldırımdan korkan
çocuklar gibi.
Aramıza ölümü alıp uyku vakti
yatıyoruz birbirimize sırtlarımızı dönüp
kayıp gelecek ve yitik geçmiş arasında
kumlardan inşa edilmiş bu şehirde
bedenini aynalarla kaplıyorum
ve sana baktıkça uzantılarımı
görüyorum.
Uçan kartalları görüyor musun
ağzında yılan taşıyan
pençesinde yara izleri
bil ki onlarlayım
seninle olamadığım zamanlarda
alıp başımı kaçıyorum durmadan
saray boğuyor beni.
Vücudum yalnızca sana ait
tapınakların yöneldiği kutup
piramitlerin baktığı yön
ve gökyüzünden işaretlenmiş
tavaf edilen tanrılarca.
Vücudun tanrıların tavaf ettiği yer.
Dönüyorum etrafında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder