13 Ağustos 2017 Pazar

İ Zi Ay Key

Yılanı çağrıştırdığı için,
Dilinin dişlerine değişi;
Damarlarıma her gece,
Zehir karışıtırıldığını hissediyorum.
Avuntum yok düşlerden başka.
Girdiğim bütün kapıları kırdım,
Geçtiğim tüm duvarlar yıkılırken.
Gözlerin denizlere rengini veren,
Koyu bir yeşil benim bildiğim.
Dudağından alınmış parçalardan,
Dokunurken eti insanoğlunun,
Taşıdığı ağırlığın hakkını verecek,
Doğmuş ve doğacak olan.

Sözler muallaklıklardan örülmüş,                                  
Bir yere varmak bilmeyen.
İsyan dile gelmeyen bir kelime,
Cehennemden çıktığı düşünülen:
ve kimse söylemiyor,
Hayatta kalmanın bir isyan olduğunu,
Başlangıca.

Kemik değiyor bıçağa,
Bıçak kusuyor doğradıklarını.
Birbirinin gözünde kayboluyor,
Dünyayı görenle,
Dünyayı katleden,
Biri diğerine son verirken.

Uzun cümleler ilk solukta tükeniyor,
Arda kelimeler de kalmıyor.
İsyan-isyan-isyan diyor sana insan,
Yetin-yetin-yetin diyorsun sen:
Ama neyle, sorusu,
Asılı kalıyor avuçlarında.

Bulutların üstüne çıktım,
Yağmurun, karın ve soğuğun koynuna daldım,
Sana kavuşur gibi.

Şehirler gördüm kuşbakışı,
Sokaklar, evler ve insanlar.
Dünyayı kuşbakışı gördüm,
Hayatın ne kadar anlamsız olduğunu;
Oysa bunu kimse söylemiyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder