13 Eylül 2016 Salı

Acıları Say

Tüm acıları sayacağım şimdi ve sonra,
Siyah üzüm tanelerini sayar gibi.
Bir elimde defter diğerinde kalem,
Hayatımı çizeceğim,
Orta yerinden.

Yaz en başına defterin,
Doğum bir acıdan ibaret,
Sancı.
Doğan için de doğuran için de,
Her şey bir acıdan ibaret.

Tüm çocuklar terkeder ana babalarını,
Hayat budur ve bu kalacak.
Herkes büyür hiç durmadan,
Değişir, dönüşür ve gelişir;
İnsan başkalaşır hiç durmadan.

Affet beni bu gece,
Layık değilim kendime bile.
Affet beni bu sefer,
Muhtacım.

Hangi acımı dökeyim önüne,
O kadar çok biriktirmişim ki eteklerine.
Sanki taş toplamışım sahiller boyu,
Kumlarda yatmışım çöller boyu;
Sulara sokulmuş ve susuz kalmış,
Sadece demlenmişim zaman boyu.

Tadım da sesim kadar acı,
Fazla kalmışız güneşin altında.
Acılaşmışız,
Bir insan için fazla yanmışız.

Yaz deftere duraksamadan,
Sevmek bir acıdır hiç tükenmeyen,
Tüketilemeyen.
Her eylem tek kişiliktir,
Her aşk tek kişilik,
Her hayat.
-Yanılmadan öte değildir kurdukların.-
Avut kendini.
Ben acılarımı saydım,
Sen başkalarını say.
Avut kendini,
Kurtuluş yoksa başka türlü.

Acıları soy kabuğundan.

Say bana acıları,
Ben de sana sayayım.
Hesaplaşalım vakti gelmeden,
Güz dökmeden yapraklarını,
Dile gelmeden dokunduğun yassı taşlar.
Say bana yaralarını,
Ben de soyayım önünde kabuklarımı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder