21 Haziran 2014 Cumartesi

Günce IV -Haziran Mı?-

Günce IV
-Haziran Mı?- XIX.VI.MMXIV
       Haziran'ın ilk yağmuru düştü gökten. İlk düşen yağmur tanesini görmedim oysa, toprağa rahmet olarak ilk düşeni. Henüz tenime hiçbiri nüfuz etmiş değil birde, niyedir bu sevecenliğim öyleyse yağmuru? Haziran yağmurlarını sever toprak, sevmeseydi iterdi beton bloklara, sımsıkı sarılmazdı ona böyle, özlemle içine sokarcasına yanına çekmezdi.
       Toprak giderek dışladı gibi geliyor beni, belki de hepimizi. İşte bu başlı başına bir lanet değil de nedir, anlamaya düşüncelerim kâfi değil. Biz topraktan kaçtıkça o inatla bizi bekliyor, bizde önünde sonunda onunla hem-hâl olacağız. O hâlde hem-hâl olma vakti gelene kadar bu betona sığınmak niyedir, kim icat etmiştir, toprakla küskünlüğümüz ne zaman başlamıştır? Ayağıma batan sertleşmiş kum taneciklerini özledim, çıplak ayakla toprağın dokusunu hissederek yürümeyi, çimlerin üzerindeki çiğ. İşte böyle böyle uzaklaştık, toprağımızdan, sonrasında her şeyimizden. Belki de toprak çok şey demekti, farketmedik.
       Haziran yağmurları ile toprak birbiriyle hasret giderirken ben de kendimle cebelleşiyorum. Dört duvar ve bir tavan arasında sıkışmış, ne yağmuru ne toprağı ne de rüzgârı hissederek, ne gökyüzüne ne yeryüzüne ne güneşe ne aya ne de buluta açılan bir pencerem olmadan, Âşk-ı Memnu'nun karanlık odalarından daha karanlık bir odada kendimle cebelleşiyorum, bu savaşta galip olan da mağlup olan da hakem olan da benim. Gerçeği söylemek gerekirse sadece kaybedenim.
       Hatalar hep birbirini kovalamıştır. Seni isminden dolayı kadın sandığım için beni affet Berna Moran, ben kendimi affedemiyorum ve biraz olsun eserlerinle aydınlandığımda kendimi bir nebze olsun sana affetireceğimi ümit ediyorum. Hatalar hep birbirini takip eder, bu da hata zincirlemesinden bir halka idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder