14 Haziran 2016 Salı

Kızıl Işık

Bak, bir ışık yakıyorum sana,
Kıpkırmızı,
Biraz önce vişne yemiş gibi dudakların.

-Yeni imgeler doğursun zihnim.-
Bilincim her şeyi taşıyor sana doğru,
Yolumun neresi eğri neresi doğru,
Yürüyorum, yürüyorum;
Ardımsıra kızıl bir ışık.

Renklerin savaşı bu içimdeki,
Dünyayı güne boyayan dışardaki.
Dişlerin yeni yanmış bir kandil ışığında,
Dişlerin bin bir söz büyücüsü,
Her gece bin bir tıslama arasında.

Vişneçürüğü lekeler ellerimde,
Yolumda karadut izleri,
İşaretlenmiş gibi her yanım;
Alnımda dişlerinin izleri,
Kızıl ve kızıl, şafak kadar.

Korktum sıraladığım kelimeler arasına adını kondurmaya.
Bir ürperti geçti yakınımdan,
Bin iz bıraktı ardında.
Korktum adını yazamazsam diye dağların doruğuna,
Kartalların oluğuna,
Çınarların silinmez kabuğuna.
Bir ürperti geçti içimden.
Yazdım adını kalbimin oyluklarına, mahzenlerine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder