30 Mayıs 2014 Cuma

Dilsiz Günahlar Saati

Her biri başka dilden,
Bir günahını haykırıyor insanlığın,
Bu kimliği belirsiz mahluk.
Son nefesinde de affolunsa ne olur insanlık?
Tükenmez kalemlerimiz tükeniyor.
Yazıkdıkça çoğalır gibi yanlışlarımız.
Sahi, yanlış kelimesini kim, nasıl türetti?
Sussun artık saatin tıkırtısı.
İçimde atmayı bıraksın artık vicdandan uzak.
Sesleri kulaklarımda yankılanırken delireceğim.
İlk delirttiği ben değilim.
Son delirttiği de ben olmayacağım bu saatin.
Zaman, tutsaklığımıza bir son vermeli.
Ya öldürmeli ya da bağışlamalı artık.
Delicesine kıpırtısı ve koparılışı,
Saatin ve takvimin benden uzak anlaşması,
Beni içine çekmekten de oldukça uzak,
Hiçbir şeye ait olamayıp her şeyle biraz daha azalmak.
Azalmak, azalmak ve tükenmek.
Son nefesi dahi alamayıp hâlâ belirsiz nefeslerde kalmak.
Her biri başka dilden,
Bir günahımızı haykırıyor insanlık.
Ne kadar çok günah işlemişiz,
İşledikçe kendimizden geçerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder