27 Temmuz 2013 Cumartesi

Başka Bir Sen Yok

Ellerin geliyor aklıma.
Yumuk yumuk bir bebeğin narin elleri gibi.
Narin, beyaz ve ince, kusursuz bir eser gibi.
Saçların geliyor gözümün önüne.
Rapunzel'in kuleden uzanan saçları.
Uzanıp tutmak istiyorum onları.
Tırmanmak istiyorum senin olduğun kuleye.
Saçlarına sarılıp yatmak istiyorum.
Bir tutam saçına mest olmuşken.
O kulede seni bulmalıyım.
Bu kadar tırmanmışken orada sen tutup almalısın yanına.
Kuleden seyretmeliyiz dünyayı.
Hep orada kalmalıyız, herkesten uzakta.
Ve sözlerini işitiyorum.
Sesinle sarhoş olmak istiyorum.
Hoş bir musiki gibi çalınıyor kulağıma.
Ben hep seninle olmak istiyorum.
Yanında olmak, yumuk yumuk ellerini tutmak.
Öyle bir tutmak ki bir daha bırakmamak.
Parmak aralarımı parmakların doldurmalı.
Elim boş kalmamalı hiç, gönlümdeki sevgin gibi.
Saçların sürekli gözlerimi kamaştırmalı.
Hep bir değer gözetmeli gözümde.
Gözlerin hep yeşili sahiplenmeli.
Yeşil senin gözlerinden başka hiçbir yerde yokmuş gibi.
O sadece sana özgü bir renk olmalı.
Başka kimse yeşilin nasıl bir renk olduğunu bilmeyecek.
Sadece ben bileceğim ve kimseye söyleyemeyeceğim.
Bu bizim sırrımız olacak.
Yalnızca bizim bildiğimiz bir yeşil olacak bu.
Bir renk düşün ki sadece gözlerinin renginde olsun.
Senin gibi olsun, eşsiz.
Bir başka sen yok.
Ne yeryüzünde ne başka bir yerde.
Bir başka sen olmayacak hiçbir zaman hiçbir yerde.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder