10 Ağustos 2012 Cuma

Monte Cristo Kontu Olmak

Dün gece yine o film dönüyordu CNBC-e'de.
Cont de Monte Cristo.
Kaçıncı izleyişim bilmiyorum, ama her defasında yine aynı duygular egemen oluyor.
Bu filmi bu kadar etkileyici kılan nedir sizce?
Hayatımızdan parçalar taşıyor belki de.
Her şeyi olan bir insanın sırayla her şeyi kaybetmesidir belki de insanı uçuruma sürükleyen.
Daha sonrası daha karmaşıktır, yokuştur, tozlu yollardır.
Daha sonrasını herkes göremez, görmez.
Ayakta kalmayı başarırsan eğer onlarda seninle gelir.
Para mı kazanmak istiyorsun?
Önce içerisinde bulunduğun savaşı kazanacaksın, para sonra gelecek kendiliğinden.
Herkesin aslında alınacak bir intikamı vardır hayatta. Bu intikamın sıcaklığı insanı ayakta tutuyor.
O intikama bağlanır gibi bir şeylere bağlanmalı insan. Bir şeye sıkı sıkıya bağlı olan insan dimdik durabiliyor.
Ve sonra saati geliyor ve devr-i alem gerçekleşiyor.
Gerekli olan mücadeleyi verdiysen eğer kaybedilen her şey daha iyi şartlarda sana geliyor.
O hâlde kaybettiğimiz şeyler için üzülmek yerine kazanmak için çabalayalım. Hiç bir çaba boşa gitmeyecektir.
Çünkü herkes hakettiğini alıyor, farklı yollar ve farklı şekillerle. Biz sadece seçim yapmalıyız.
Edmond Dantes.
Nasıl bir karakterdi sizce?
Kesinlikle saf, içten, samimi ve sevgi dolu.
Ve onu yıkan yine kendisi oldu. İnsan ne yapıyor ise kendisine yapıyor bir şekilde.
Ve onu ayağa kaldıran yine kendisi oldu. Zayıflıklarıyla karşılaştı, onlarla çarpıştı, savaştı ve zaferi kazandı.
Ve istedikleri o zaferle birlikte kendiliğinden geldi.
O seçimini yaptı ve .


Saçmalamalar Kitabım I

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder