19 Ağustos 2012 Pazar

Bir Yalnızın Güncesi

Saatler ilerledikçe sessizlik artıyor.
Tabii sessizlikle beraber karanlıkta artıyor.
Güneş yüzünü bizden çevirip bambaşka diyarlara gidiyor.
Onu özleyenlere kucak açıyor.
Ve yerine vekâlet olarak yıldızları gönderiyor.
Ama hiçbir şey onun gibi olamaz.
O yüzümü aydınlatırken aynı zamanda içimizide ısıtıyor.

Bir yalnızın güncesini süslüyor bu satırlar.
Bir yalnızın not defterinin tek sayı olarak numaralandırdığı sayfayı dolduruyor.
Eğer yalnızsanız hiç çift sayı kullanmazsınız.
Çift sayılar yalnızlığı bilmezler çünkü.
Eğer yalnızsanız kahve içmenin hazzını daha iyi bilirsiniz.
Kahve herkesle içilmez çünkü.

Yalnızlık güncesine hergün yeni satırlar karışıyor.
Araya noktalar, virgüller giriyor.
Cümleler bile birbirinden ayrılıyor.
Saatler ve dakikalar arasına uçurumlar giriyor.
Ve güneşli saatler azaldıkça yalnız saatler yaklaşıyor.

Hoş geldin yalnızlığım.

Yalnızlık saltanatını kurdu ve yıkılacak gibi durmuyor.
Belki alışman laaazııım, yalnızlığaaaa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder