24 Temmuz 2016 Pazar

Yatağımıza Serdiğin Ne Sevgilim Gecenin Bu Saatinde

Yatağımıza serdiğin ne sevgilim gecenin bu saatinde;
Çiçekler görüyorum kurumuş,
Bir çarşafa dolanarak yatmanın anlamı ne;
Sevgilim ellerimde hiç silinmeyen kan lekeleri görüyorum.

Karnın giderek şişiyor ve ben durduramıyorum;
Bir çığ mı taşıyorsun içinde,
Giderek büyüyor ve ben korkuyorum.
Bir çocuk nasıl yırtarak çıkar seni dışarı,
Nasıl bir yağmadır bu içini kemirip duran,
Bir Moğol sürüsüne karışıp geçiyoruz yastığının ucundan;
Bir acı dalgası olup yaslanıyoruz sana.

Sen hiç bağırmıyorsun dinginleşmeler boyu,
Bir bilseydin içim neden bu kadar koyu;
Anlardın neden bu savaş, kıyamet ve sonsuz sancı.
Sana söylüyorum sevgilim iyi uyu bu gece,
Ben nöbet tutarım rüyâların ardında gizlice,
Sana anlatacak daha çok şeyim var, gizim, vaadim,
Yastığına gömülecek daha çok başım var.

Yatağımıza serdiğin ne sevgilim günün bu saatinde;
Yıldızlar yetmez mi sana, ay, dünya ve güneş,
Bir toz savurur gibi havaya gözlerime sürdüğün nedir;
Kara sevda mı derdin aşk mı hayal mi;
Üstümüze çektiğin bu aydınlanmış çarşaf nedir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder