27 Temmuz 2014 Pazar

Aslan Yavrusu Büyütür Gibi Sevgiyi Büyütmek

Bir müddet sustuk. Kafamın içinde ona söylenecek uçsuz bucaksız şeyler bulunduğunu hissediyordum, senelerce söylense bitmeyecek şeyler...
Sabahattin Ali

       Yazmak isteyip de ne yazacağını bilmeyenlerdenim, şu ân. Aklında fikirler giderek kopan, koptukça uzaklaşan. Uzaklaşan fikirlerin peşinden koşarken daha da fazlasını kaybeden. Bir fikir, iki fikir oluveriyor bir ânda, birkaç fikir olduklarında ise bir insanın her şeyi. Fikirlerle başlıyor tüm bildiklerim. Önce düşünmek, başını ve sonunu değil, olacağı; ancak olacağı düşünülen şeyler olur; yazgının bir yeri böyle der.
       Önce sevgiyi düşündüm. Sonra ona biçim verdim. Sonra 'O' bana onun bedenini yolladı. Sevgi, bazen ete kemiğe bürünür, çünkü bu onun yaşamının göstergesidir. Sevgi, doludizgin yaşayan bir şeydir. İçerisinde korkuyu, ürpermeyi, mutluluğu ve hüznü barındıran. Sevgi bunların hepsinin toplamından daha fazla bir toplamdır. İçerisinde henüz adı konmamış şeyler de olan, belki bir gün onlar da adlandırılır, yeni duygular keşfedildiğinde. Ondan istenilen gelir.
       Sevgi, benim kucağımda büyüttüğüm bir aslan yavrusu. Kucağımda dediğim göğsümde. Göğüste taşıyıp göğe yükseltmek. Sevgi, aslan yavrusu; kanla beslenir. Sevgiyi besleyen kandır, ciğerinden kan damıtıp ona sunmaktır, yüreğinden kan ayırıp ona sunmaktır, şahdamarını ona verip kana kana içirmektir. Sevgi vermektir hudutsuzca. Düşünmek, düşündüğünü yapmak. Sevgi, eylemdir. Bir devrimdir sevgi, devrim kelimesini de yıkıma uğratan.
       Kalemi elime aldığım ilk günden ve kalemin elimden düşeceği son güne dek; seni yazmak, göğsümde taşıdığım ve göğe yükselecek aslanı -sevgi- yazmak, kelime bulamadan ve isim koyamadan yazmak; bir şey daha var, benim sevdiğim kelimeler beş harflidir.

Hayat garip, nasıl derler, bilmece.
Soldan sağa, beş harfli iki hece.*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder