22 Ağustos 2020 Cumartesi

Eternal Sunshine of the Spotless Mind

buz üstünde dans
buz üstünde hiç durmadan
aralıksız bir dans
insan bazen nereye gideceğini bilemiyor
nereye gitmek istediğini ve nerede olmak
kalbini bir küf gibi içinde
kalbini bir küf gibi içinde taşıyan insan
kokuyor, kokuyor kötü kalbim ve rengini değiştiriyor
layık olamadım bir kez daha
insan, insan nereye giderse ölünce veya âşık olunca
insan nereye giderse kimi gece uyksunda
ben sanki hep oradaymışım gibi
unutmuş gibi geçmeye dünyaya ruhlar aleminden
ne diyor müslümanlar buna ki eminim bir şey diyordur onlar
lanet olsun yine unuttum
insan bazen kendine rastlamak ister bir kaldırımda
kendini görmek kendisi olmadan
insan bazen bulmak ister kendini
tüm bunlardan, tüm bunlardan dolayı suçluyorum tanrıyı
bizi bir hiç uğruna yarattığı
ve şeytanla aptalca bir iddia uğruna hepimizi buraya saldığı için
bu dünyaya
aptalca bir iddia için bize bunu yaptığı
ve âdem ile havva'nın hatasını bize ödettiği için
iki aptalın cezasını o iki aptal haricinde herkese ödettiği için
-her zaman biri çıkar ve itiraz eder elbet
onlar da ödedi cezasını, der
neydi onların ödediği söyle bana
hangi aşkın acısını çekti âdem
hangi tanrıya inanmakta güçlük çekti havva
tanrı, onlara dokunabilecekleri kadar yakınken
kitap yokken söz namaz oruç şart şurt ve fazlası
neyin bedelini ödedi onlar söylesin biri bana
lanet olsun
lanet olsun bunca derde ortak edene bizi
şimdi, şimdi buzlar üstünde dans etmek istiyorum
buzlar üstünde
ve düşmek
eğer, eğer anlarsan bir gün
göreceksin hiçbir şeyi silemiyorum hafızamdan
kalbim, kalbim öyle küf kokuyor ki
unutmuş gibiyim havalandırmayı içimi
öyle küf kokuyor ki içim
lanetlenmiş gibiyim

âdeme adem demeyene lanet olsun
bil bunu
ye-zit!

ve tüm bunlar, tüm bunlar senin için
mümkün
eternal sunshine of the spotless mind
ve yüzümde patlayan bir ışık
buzlar üstünde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder