18 Mart 2017 Cumartesi

Yusuf'dan Züleyha'sına VI

Züleyha'ya;
Bir savrulmaydı sanki yaşadığım, bir yalpalama ve ayağa kalktığımda kimse yoktu.
Kimsesizliği çok küşükken tattığımdan olsa gerek alışmam çabuk oldu Züleyha.
Kenan'ın ıssız ovaları kadar efendi evinin suskun zenginlikleri de kimsesizdi benim için.
Her adımım bir yerde durup kalıyor, gözlerim büyülenmişçesine sana evriliyordu.
Ben sana doğru evriliyordum Züleyha ve içimde anlamadığım şeyler oluyordu.
Sen inancımdan, inancım senden bir şeyler çalıyordu sanki, yer değiştiriyordunuz.
İşte ben çok sonra anladım Züleyha, sizin birbirinize karışmanızı ve örtüşmenizi.
Örtüşmek, denkleşmek, uyum; işte tüm bunlar teninde karşılığını buluyordu.
Kedilerini kucaklarına almış yanımdan geçerken Mısırlı erkekler, veya,
Kölelerinin güneşten kararmış sırtlarına binmiş yanımdan geçerken Mısırlı kadınlar,
Yalnızca sen, ayakucunda bir köşede, sıcak bir yer açmıştın bana günün orta yerinde, ve,
Ben kendimi ilk defa sıcak bir kucakta, kucağı duyumsamış hissetmiştim.
Babam Yakup'un yanağı da Cebrail'in kucağı da yitik birer düştü benim için,
Senin gerçekliğinin yanında hiçbir düşün önemi yok, bunu kavradım.
Seni kavradım geceler boyu Züleyha, yalnızca varlığını kavradım, çünkü,
Seni kavrayamadan hiçbir şeyi anlamlandıramamaya başladım ve sözlerim inandırıcılığını yitirdi.
İşte tüm bu olanların sebebi sensin, yıkılan mabetlerin, devrilen putların, sözü edilen yıkımların.
Ata İbrahim'in putları devirişi senin içimde devirdiklerinin yanında yalnızca birer görüntü.
Görüntüler anlara ait oysa Züleyha, sense sürerliliğin içinde donakalmış bir zaman.
Bir savrulmaydı yaşadığım ve ben kendimi kurtarmasını beceremedim.
Hiçbir şey zor değil yokluğun kadar ve ben kurtarılmayı beklemiyorum, biliyorsun.
Kurtuluş bir düş ve senin kadar güzel değil, kurtuluş avuçlarında bir turunç tanesi gülümseyen.
Köle efendisi içindir; efendiliğin göstergesi kölenin varlığıdır; efendinin değeri köleninkine paralel.
Ben senin içinim; varlığımın göstergesi senin oluşun; benliğimin değeri aşkına koşut.
Şimdi tüm bu zenginliklerin içinden geçip sana geliyorum, ayaklarının ucunda bir yere ilişmeye.
Her şeyi terkettim biliyorsun, her şeyi, her şeyi, bir peygamber neleri terk edebilirse her şeyi.
Peygamber değilim artık, yitimin başladığı yerde her şey biter, aşk hariç.
Yitimsiz bir şeysin Züleyha ve seviyorum seni.
Yusuf değilim ben.

Bir savrulmaydı sanki yaşadığım, bir yalpalama ve ayağa kalktığımda kimse yoktu.
VI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder