12 Ağustos 2015 Çarşamba

Keçinin Son Şarkısı

Son şarkısı keçinin, hüzün dolu;
Geçmişin hazinli öyküsü,
-Geleceğin geçmişte tüketilmiş varlığı-
Papatyalar kadar kırgın,
Meşeler kadar susuz, kurak, asırların biriktirdiği;
Titrek, rüzgârda uçuşan yapraklar gibi,
Savrulan kâh göğe kâh yere, hep çarpılan.

Dağda yankılanan uğultu, varlığın acı çığlığı,
Yokluğa karışan inlemeleri tenin;
Bir kayanın üstündeki yalnızlık,
Herkese tepeden bakan.

Yeşil ovanın eşiğinde tunç tırnak izleri,
Boz kayaların üzerinde kahve ağaç çizgileri,
Keçinin dilinde son bulan,
Son şarkısı insanlığın.

Keçi hiç susmuyor, dedi kadın, ozana dönüp.
Ak, berrak, gül kokan odada, dîvânlardan kalan;
Kara, koyu, âşk izi dolu ovada.
Koptu dili keçinin, elinde kaldı kadının.
Sustu ademin ozanı,
Dilsiz kesildi şiiri,
Kırıldı ozanın sazı,
Sustu keçinin şarkısı, ölüm aldı yerini.

Bir keçinin masalı,
Hep kendini tekrarlayan,
Hüzün dolu.

İçimde ölen keçiler var,
Benden de parçalar götüren.
İçimde sürüklenen yanık bir ezgi var,
Kızgın ateşler salan, ruhuma, üfleyen.
İçimde bir hüzünlü keçi var.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder