29 Ekim 2013 Salı

Şeytanın Zehir Bahçesi

"Çok özlediğin halde sarılamadığın insanlar var mesela. Bu her şeyden kötü." 
(Ed Wood)


Her şeyden kötü olan sınırlı değil.
Her şey, her şey değil.
Kötü her dem yeni bir kötülüğü içinde saklar.
Kabuğunun altında yeni kabuklar vardır, meyvesini göstermez.
Bahçesinde türlü yaratıklar vardır, ağaçlarını koruyan.
Şeytanın zehir bahçesinde bebek şeytanlar var.
Hepsi çirkin, hepsi siyah, hepsi dişsiz, hepsi sessiz.
Kötülük şeytanın meyve bahçesi.
Zehir bahçesi, bütün zehirleri içinde toplamış.
O meyve bahçesinde türlü türlü meyveler var.
Her biri diğerinden daha olgun olan meyveler.
Olgunlaştıkça ağacının dalından kopan ve yuvarlanıp önümüze düşen.
Bu süreçte bize zehrini sunan.
Sarılamamak var mesela bu zehirlerin içinde kuvvetlice.
Dokunamamak var sana, zehirlerin içinde delice.
Saçlarını koklayamamak var, zehirlerin içinde aptalca.
Bir sürü zehir var bu ağacın dallarında.
Her biri kuvvetli, her biri sevimsiz, her biri güzellikten uzak.
Şeytan birde tutup bu bahçeye yeni bitkiler ekti.
Yeni yeni zehirler çıkardı karşıma.
Yeni meyveler türedi nasıl olduysa.
Elime baltayı alıp gireceğim bu bahçeye, girmenin bir yolunu bulacağım.
Bu sevimsiz bahçeyi tarumar etmeliyim, kötülüğün tohumlarını öldürmeliyim.
İnsanlıktan uzakken güzelliğe çıkan yol yoktur, şeytanın bahçesinde.
Bunca zehrin içinde tubanın meyvesi yoktur, kevserin suyu.
Şimdi bütün ağaçları kesmek gerek kökünden.
Kötülüğün bütün çocuklarını yok etmeli.
Tarumar etmeli engel olan ne varsa, güzelliğe yol açmalı.
Zehrin yerine insanlığın ağacını dikmeli.
Hepsinden heybetli, hepsinden gösterişli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder