Karakterime münhasır bir acı çekmek istiyorum. Karakterli bir acı olmalı bu, hiç kimsenin daha önce yaşayamadığı türden bir acı. Hem öyle bir acı ki bu acı diğer acıların dozajını düşürmeli. Bir çeşit narkoz olmalı, afyon olmalı, uyuşturmalı beni. Bir sarhoşluk vermeli ve beni benden sürükleyerek alıp götürmeli. Afyon çekmiş insan kadar uçucu olmalıyım. Bir uçurtma gibi gökyüzüne salınıvermeliyim.
Seni zihnimde saklayacağım. Zihnim belki çok güçlü olmayabilir ama bildiğim bütün bilgileri unutup hepsinin yerine seni doldurabilirim. Böylece bütün bildiğim sen olursun, senden başka bir bilgim olmaz. Bütün biriktirdiğim bunca bilginin yerini şimdi sen alıyorsun. Hane hane dolduruyorsun zihnimi. Sen bende hapsoldun, n'eylersin?
Kimseye göstermeyeceğim. Seni kendimde saklayacağım. Kafatasımı güçle tutacağım. O kadar güçlü olmalı ki zihnim seninle dolup taşarken dayanmalı, içindeki bu büyük ve değerli hazineyi tutabilmeyi başarmalı. Zor olmalı bu kemikten duvarları yıkmak, zor olmalı insanların bu kemikten duvarların içindeki gizli bilgiye ulaşması. Giderek daha da sağlamlaştırmalıyım. Kimseye senden bahsetmemem gerekiyor. İnsanoğlu hırsızlığa meyillidir. Bu sadece bir tür maddi hırsızlık değildir, daha da ötesinde manevi bir hırsızlıktır. Seni hiç kimse bilmeyecek, böylece kimse bilmediği bir şeyi çalma teşebbüsünde de bulunamayacak.
Seni orada yaşatıp sonsuza dek acı çekeceğim. Bu acı hem bana mahsus olacak, hem bende gizli kalacak. Kimsesiz köşebaşlarına ses çıkarmadan taşıyıp orada yaşatacağım. Aslında içimde hep yaşatacağım ama dışımda yalnızlığı bekleyeceğim. Karanlık köşeler yurdu olacak bu acıların, karanlık köşeler ev sahibi olacak. Herkesin kaçtığı bu yerlere bu acı koşarak gidecek.
Sonsuza kadar bu acıyla kavrulacağım. Etin yüksek ateşin içerisinde zamanla kararması gibi bu acının ateşi içten başlayarak giderek karartacak beni. Dışıma ulaşana kadar çok acılar çekeceğim. Çok kereler bu acı içerisinde en soğuk sularda deva arayacağım. En sonunda tüm hücrelerimle yavaş yavaş çürüyeceğim. Etim çürüyecek, kemiğim çürüyecek. Kafatasımı koruyabilirsem kâfi, onda olanı koruyabilmeliyim. Bir tek sen kalacaksın geriye, onu da tutabilirsem eğer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder