"Seni kaybetmekten o kadar çok korkuyorum ki Milena. Bazen düşünüyorum da eğer gerçekten insanlar mutluluktan ölebilselerdi benim çoktan ölmüş olmam gerekecekti. Ama ben aksine mutluluk sayesinde tekrar hayata döndüm..."
Franz Kafka / Milena'ya Mektuplar
Öyle bir konuma sahipsin ki,
Bir daha kim elde edebilir bunu sanıyorsun?
Mutluluğu taşıyorum ben, seni içimde taşıdığım gibi.
Senden bir parça mutluluk götürüyorum her yere.
Bu yüzden her yer güzel, her yerde sen varsın.
Sen olduğun için her yerde mutluluk var.
Seni kaybetmek düşüncesi dahi korkutmaya yeter beni.
Mutluluk ölmek için iyi bir neden, sensin onun kaynağı.
Kaynağından giderek gürleşen bir şekilde geliyorsun.
Ben mutluluktan ölmeliyim, senin yüzünden.
Bana kucak kucak mutluluk taşımalısın.
Kucağında kucak kucak odun taşıyan çocuklar gibi.
Hiç yorulmadan, dinlenmeden, daima koşarak.
Mutlulukları getirip önüme koy, sen.
Ben onlarla yaşayacağım, beraber yaşayacağız.
Soğuktan titrerken, senin getirdiğin mutluluk döndürdü beni hayata.
Eğer Kibritçi Kız olsa idi muhakkak o da yaşama dönerdi.
Sen yaşama döndürüyorsun yaşamdan göç etmek üzere olanları.
Sen bunun için uğraşıyorsun aslında, yaşatmak için.
Yaşatıyorsun da; beni, insanlardan daha çok.
Mutluluktan ölmüyorum ben, mutluluktan yaşıyorum.
Korkum seni kaybetmeyedir, korkumun temelidir bu.
Korkutma beni artık, kaybetmeyi öğretme bana.
Bana daha çok sevmeyi öğret, bana benim gibi sevmeyi öğret.
Bana getirdiğin mutluluğu daim etmeyi öğret.
Bana seni öğret, bende sana seni öğreteyim.
Mutluluğu katlayalım ve uçak yapıp savuralım havaya.
Uçsun mutluluk, bulutlara değsin zamanla.
Çoğalsın mutluluğumuz o kadar, erişilemez olsun.
Bu bize bağışlansın.
Mutluluğunla yaşat beni, zamanı gelincede öldür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder