Havva'ya;Zifiri bir gecede, bulutsuz bir gökyüzü var, lacivert tonunda tepem, ortasında kocaman bir fener, gözlerinden.
Gözlerin kafesinden fırlamış şimdi de bütün dünyayı etkisi altına almış, hep tependeyim diyor sanki.
Hep tepemde, hep üzerimde, her adımımda beni izliyor, hep yanımdasın işte, yakınımda.
Şimdi çıksam ve yollara düşsem Havva, üzerimde senin gözünün olduğunu bildiğim için adım atamam.
Oturur bir köşeye seni düşünmeye yolda devam ederim, uzanır hafif nemlenmiş çimlerin üzerine tepemdeki gözlerinin içine bakar seni düşünmeye son sürat devam ederim.
Elimle havaya yazılar yazarım, kimse okuyamaz o yazıları, yalnız ben bilirim ne yazdığımı, gözlerin belki fark eder yazdıklarımı.
Bugünlerde gözlerinle takıntılıyım Havva, gözlerini çok düşündüğümden midir nedir bilmiyorum, gözlerinin dibine düştüm.
Gözlerinden bir ağaç var, her dalında senin gözlerin var, ben o ağacın dibine düştüm, gözlerinden yeşil bir ağaç var, gördüğüm en güzel yeşil ve sevdiğim tek yeşil, gözlerinde bir yeşil var, yeşili yeşil yapan anlamı o içeriyor.
Gözlerinden ağacın dibine uzanayım, gözlerinin gölgesinde olayım, orada uyukluyayım, uyandığımda yine göz ağacından süz beni, hep izle.
Gece çok gece, gözlerin çok büyüleyici, beni büyüledi yine, yine takılıp kaldım gözlerine, ilerleyemiyorum, başka bir düşünceyi düşünemiyorum, sen gözlerinde başlıyorsun en başta, önce gözlerin diyor sonra seni düşünüyorum.
Göz, gözler, gözlerin, yeşil, yemyeşil, yeşilimtırak gözlerin, sevgili, sepsevgili, sevgili gözlerin.
Tepemden gözlerimi çeviriyorum, başka yana bakayım diyorum, gözlerinde gözlerimle çeviriyor yönünü, başka yöne bakmama bile müsaade etmiyorsun, yalnızca sana bakayım istiyorsun ve işte istediğin oluyor, sadece sana bakıyorum, senden başka bakacak kimsem yok Havva, başka bakmam gereken yön yok, sen ne yöndeysen ben o yöne bakarım, gözlerinden çıkamam, gözlerinde gözlerimi görmeye alışmışım, başka bir göze bakamam, başka bir göze göz demem, yalnızca etten bir organdır o, bildiğim tek bir göz var ise o da senin gözlerindir, gerisi boş, gerisi hikâye, hikâye anlatmasını bilmeyenlerin hikâyesi.
Şimdi tepemde değil yanımda olmanı isterdim Havva, gözlerini yanımda görebilmeyi isterdim, sol yanıma dönünce seni hep orada görmeyi isterdim, gözlerimi kapatıp açayım ve sen orada ol Havva, ne olur orada ol, başka yerde olmaman gerekir, gözlerimi açtığımda yanımda ol, solumda.
Sol yanın ağır olsun istedim Havva, sol kulağında olsun küpelerin istedim, solun sağından ağır olsun diledim, sırrımdı sırrın olsun sende bil diledim.
Sevgili, sepsevgili, ençoksevgili, -uzatmadünyasürgünümübenim- sonsuzlukta yokluğunla dolu sürgünüm bu.
XVII
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder