18 Haziran 2013 Salı

İnsanoğlunun Yabancılaşması

Hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi. Sabahattin Ali

Bütün insanlığı yok etti.
Geride insanlık adına hiçbir iz bırakmadan.
Keops Piramidi çöktü bir anda, İskenderiye Feneri'nin ışığı söndü.
Denizler karaları yok etmeye başladılar.
Eriyen buzullar kıtaları sular altında bıraktı.
İnsanoğlunun bütün eserleri suların altında.
İnsanoğluyla beraber.
Dünya bir anda Atlantis'e dönüştü.
Kayıp şehirle beraber sular altındayız.
Hepimiz kaybolduk, yolu bilen yok.
Hepimiz kayıp şehrin kayıp mensuplarıyız.
Aztek Piramitleri suyun altında ihtişamını kaybetti.
Firavunun lahiti artık yüzmekte.
Mumyalar dolanıyor suyun üzerinde.
Floransa yıkılmaya başladı gözlerimin önünde.
Big Ben Kulesi insanlığın üzerine çöktü.
Can çekişmeye başladı bütün insanlık.
Geriye bir parça bile insanlık bırakmadı.
Bütün insan nesilleri adeta gözümün önünde yok oldu.
Ne Mısır kaldı gözümde, ne Floransa.
Ne Londra artık büyülü olan ne de İsviçre Alpleri beni çeken.
Hepsi yıkıldı, sular altında şimdi.
Yabancıyım hepsine, yabancılaşmaktayım dünyaya, insanoğluna.
İnsanoğlunun yabancılaşması bu.
Bütün insanlıktı gözümün önündeki.
Somut olan insandan soyut olan insanlığa kadar.
İnsanüstünü meydana getiriyordu.
Yok edişi bir fikrin de sonunu getirdi.
Bütün fikirleri idam etti.
Astı ait olan ne varsa bana ait.
Artık yolda gülen insanlar göremiyorum.
Birbiriyle konuşan insanlar çok yabancı gibi geliyor.
Ne konuşuyor olabilirler diye düşünüyorum, bulamıyorum.
Bütün insanlar yabancı zaten.
Hepsi ölmekteler birer birer.
Bütün bireyler tadıyor işte bu ölümü, günden güne, an ve an.
İnsanoğlu yabancı geliyor artık.
Tanıdık kimse yok yaşayan.
Yaşayan kimse yok ki tanıdık birileri olsun.
Ama orada birileri var.
Onun olduğu topraklar üzerinde, birileri hep olmalı.
Ben bütün insanlığa yabancıyken.
İnsanoğlu bana yabancıyken.
İşte insan böyle yabancılaşıyor.
Günden güne, adım adım, saniye saniye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder