Toprak, içindeki insanlarla mı güzelleşti;
İnsan, içinde olduğu toprakla mı güzelleşti;
Ve insan topraktan yaratıldığı için mi toprak oldu;
Ki toprak, bu kadar sevilir oldu.
Her yağmur sonrası evimizi toprağın kokusu sarardı.
Toprakla iç içeydi bu ev.
Topraktan yapılsaydı, erirdi belki bir yağmur sonrası.
Belki bizde o eriyince karışırdık toprağa.
Herkesten evvel, toprakla toprak olurduk.
Çocukla çocuk olunmaz dediler
Toprakla toprak olmaya mani olmasalar bari.
Bir gün gelipte dirildiğimizde, avucumda bir tutam toprak tutmak istiyorum.
Olurda nereden geldiğime, neyden yaratıldığıma bakmak için.
Ben bir zamanlar bir balçıktım.
Nasıl bu şekle geldim, bilemedim.
Ama hep yakındık toprakla birbirimize.
Yine ona bir süreliğinede olsa döneceğimi bildiğim içindir belki.
Toprak beni sever, bende toprağı.
Ben toprağı korurum, o da belki içindeki beni korur.
Korumasa da olur, o ki bana üzerinde durma imkânı verdi.
O ki beni içine kabul ederse bende ona bedenimden bir filiz vermek istiyorum.
Üzerimden bir ağaç yükselir belki.
Dalları genişler ve sarar üzerimi.
Tutar bütün damarlarıyla toprağı, toprağın kopmasına izin vermez.
Ağacımı okşayan benim yüzümü okşar.
Toprağıma dokunan, benim yüzüme dokunur.
Toprağa bakan, bana bakar, beni görür bir anlığına.
Toprak olmak ölmek değildir hiçbir zaman.
Doğmak demektir bir yandanda.
Nereden geldiğini bilmek, bilinirleştirmek demektir.
Dün yaratıldığımda bugün barınmak demektir, yarına kadar.
Toprak olmak ölmek değildir hiçbir zaman.
Doğmak demektir bir yandanda.
Nereden geldiğini bilmek, bilinirleştirmek demektir.
Dün yaratıldığımda bugün barınmak demektir, yarına kadar.
Belki çölleştiririm toprağı, belki erezyona uğratırım.
Bundan da korkarım çok.
Anlarım ki dirim kadar beterdir ölümümde.
Anlarım ki toprak sevmemiş beni, sevemezmiş.
Olsun, o sevmedi diye sevmekten vazgeçmeyiz biz.
Biz severiz sevdiğimizi, sevmek duygusunun güzelliğinden ötürü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder