Ne muazzam şey seninle olmak,
Yalnızca sana dair duygular beslemek,
Sadece yaşatmak seni, ne kadar mucizevi bir şey.
Seninle beraber yaşayabilmek yalnızca,
Sadece sana yönelmek, mutlak olarak seni aramak;
Her nefeste, her seslenişte, her bakışta.
Sadece seni anmak, konuşmak, anlatmak;
Yok saymak başka varlıkları ve sıyrılmak dünyadan.
Ötelere geçebilmek belki, sen olabilmek muazzam olan;
Sadece sensin, mucizevi olan.
Mucizeyle dünyaya gelen, gönlün mucizesi.
Yaşattıkça büyütmek gerek mucizeni.
Sarmalı dünyayı varlığın, insanlar akın akın gelmeli;
Büyüdükçe içimde, hiçbir yere sığdıramamak var şimdi onu;
Bedene sığmayan sevgi,
Göğüs kafesimi yarıp dışarı çıkmak isteyen.
Sevgin; içimde tutamayacağım kadar büyük.
Sevmek; eylemlerin en büyüğü.
Sen; esaretten özgürlüğe geçiş.
Şimdi dünyanın dört bir yanı mucizelerle dolu olsa,
Her bir yandan ihtişam pırıltıları yayılsa,
Altın tozu üfler gibi bütün insanlık sana yönelir.
-Her nefesin altın saçar.-
Her sözün kendine bağlar, nasıl bağladığı çözümsüz.
Ne halattır bağladığın ne de zincir,
Görülür değil senin iplerin.
Sen ki bu esaretin de üzerini örtersin.
Ne bir büyü ne bir şiddet,
Şiddetli olan sadece sana olan sevgim;
Lanet olsun, ne muazzam şey seni sevmek!*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder