Franz Kafka / Milena'ya Mektuplar
Sana vakfetmek istiyorum bütün zamanı,
Etimle kemiğimle sana adanmak.
Ak bir keçi olup sana adak olayım diyorum,
Dağkahverengisi bir uçurum kenarında,
Gözüm inceden akan nehre dalmış,
Yüzmeyi unuttuğum karada farketmiş.
Seni düşünerek yıllar geçirmek,
İki kişilik nefes alarak havayı solumak istiyorum,
Yıllar yüzyılların peşinde.
Yıllar yüzyılların peşinde.
Her günü ikimiz için yaşamalı,
Her saniyede seni düşünmeliyim.
Yaşadığım her ânı seni düşünerek yazmalı,
Defterler senden bahsettiğim yazılarla donanmalı,
Bir çimenlikte boy veren kır gülü gibi,
Bir çimenlikte boy veren kır gülü gibi,
Her satırda sana yazılmış destanlar,
Seni anlatan masallar, şiirler.
Masallar olmalı anlatılacak,
Ki sığdıramam gerçekliğe seni.
Ki sığdıramam gerçekliğe seni.
Gerçeklerden geçilen başka bir noktadasın,
Gerçeküstüne dokunmuş, bakır sîneye işlenmiş.
Gerçeküstüne dokunmuş, bakır sîneye işlenmiş.
Bütün zamanımı bir tek amaç için tüketmeli,
Tüketirken aynı zamanda seni kazanmalıyım.
Dünya yeterli gelmiyor artık bana,
Tanıdıktan sonra seni.
Tanıdıktan sonra seni.
Zaman çok kısa ve yetişmez,
Adını bile hakkıyla anmaya.
Adını bile hakkıyla anmaya.
Bunca yetersizliğin içinde sana olan sevgim taşkın,
Dicle kadar, Fırat kadar, taşkın ve aşkın.
Dicle kadar, Fırat kadar, taşkın ve aşkın.
Çoğalmalı, fırlamalı, zamanı delip geçmeli.
Asırlarca öteye ulaşmalı, gelecekten bize seslenmeli.
Geçmiş seni düşündüğüm anlarla dolu olmalı.
Her ân seni başka biçimlerde görmeli;
Bazen bir geminin kamarasında bazen bulutların üzerinde;
Kâh kuşun kanadında kâh yunusların karnında;
Bir balinanın burnunun dibinde belki.
Sadece seninle paylaşmalıyım eriyen zamanı,
Eriyip tenimden akan.
Eriyip tenimden akan.
Zamanı tutmaktan ziyade onu serbest bırakmalıyım,
Ermek için mutluluk denen yüreğine.
Ermek için mutluluk denen yüreğine.
Kısıtlamaktan çok özgürleştirmeli,
Esir etmekten çok efendileştirmeli,
Ehlilleştirmeliyiz bize karşı gelen zamanı,
Küçültmeliyiz belki de,
Benden bile fazla.
Benden bile fazla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder