20 Temmuz 2013 Cumartesi

Doğumunla Doğdum

Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. 
İyi ki geçtin dünyadan. Sahi, ya doğmasaydın?
Nazım Hikmet Ran

Nereye varırdı yolun sonu,
Doğmasaydın, güneş gibi.
Hangi doğuşum ben,
Sen mi doğurdun beni bir başkası mı,
Hangi doğuşum ben?
Doğumun, özgesi kalbin, hep var olan,
Kalbimde büyüyen.
İçime doğan sevgin,
Beni bekleyen sokak başında,
Sıcak bir gülümseme, suskunlarda biriktirdiğim.
İyi ki doğdun dünyama,
Yolunu yitirmiş bir peri misali,
Günden güne âşikâr olan.
İçinden çıkamadığım masallarda yaşıyorum nicedir;
Bir korsan, bir kral, bir derviş;
Yolu ezelden kayıp, ebede.
Senin gelişindir bütün kervanların yolunu,
Göğsümün orta yerinden geçirmesine sebep.
Varlığındır, yıldızların ışığını dünyaya saçmasına sebep.
Senin üzerinden kanatlanan kuşlar,
İyi ki uğradın gönül durağıma, der.
-Sen uğradın diye uğradı bana, yaşam.
Umut, sen geldin diye geldi bana.-
Bir uğrak yeri değildi kalbim,
Kervanların dinlenme yeri,
Susuzların özlem giderdiği.
Bildiğim ve biriktirdiğim,
Her doğum bir mucize taşır içinde,
Seni taşır.
-Sen geldin.-
Doğduğunda doğan insanlar,
Varlığını üfüren, bir kanıt yaşama dair.
(Doğmasaydın yarım kalacaktım.)
-Yarısı kayıp benliğimin.-
Doğmasaydın,
Nerede bulurdum, benliğimi?

İyi ki doğdun.
İyi ki geldin yüreğime.
Benliğimle, doğduğun gün için.
Doğumun kutsal, kalbin görülesi.

Anekdot: Erken bir doğumgünü yazısı, canımıniçi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder