21 Temmuz 2013 Pazar

Adem'den Havva'sına V

Havva'ya;
Yaz dönümü başladı buralarda Havva, günler giderek kısalıyor.
İçimi kaplamış o karanlık artık bütün dünyayı kaplıyor.
Gece benim içimden doğuyor, ben izliyorum. Ellerim bomboş.
Ağaçlar çürüyor, çiçekler soluyor, gün bitiyor, ben kalıyorum.
Gökyüzünde yüzen bir gemiye takılıp gitmeliyim oysa, kalmamalıyım.
Esaret altındayım, kımıldayamıyorum ve sessizce bekliyorum.
Gece giderek uzarken her gece dolunay beliriyor tepemde.
Bembeyaz bir yüzü var onunda senin gibi, nur gibi.
Aydınlık saçıyor dünyaya, karanlığı bölüyor bir yandan.
Doğacak güneş için nöbet tutuyor zifiri havada.
Yüzümü ona döndüğümde seni görecek gibi oluyorum.
Belki sende ona bakıyorsundur şimdi diye düşünüyorum.
Nerede ve nasılsan bir fırsatını bulup dolunayda kendini görüyorsundur.
Senin kadar eşsiz, senin kadar engin, senin kadar beyaz.
Bir zaman sesin bana ona bakmamı fısıldardı, yüzün belirirdi orada.
Bizden başka kimse dolunayı bilmez derim, sanki onu biz keşfetmişiz gibi.
Ay evrendeki yerini alalı binlerce yıl dahi olsa onu yeni bulmuş gibiyim.
Sen bana onu gösterdiğinde yeniden keşfettim sanki.
O zamana kadar ne böyle bir cisim bilirdim ne böyle bir evren.
Sen geldin ve evrenin merkezinde bana hiç görmediğim gezegenleri gösterdim.
Hiç bilmediğim şeyleri tattırdın, sonra bir kadeh zehirle bıraktın.
Yaz dönümü başlamış, sonbahar gelirken bende solmak istiyorum.
Önce gövdem yavaş yavaş bükülsün.
Sonra boynum çiçeği taşıyamayacak hâle gelen bitkiye dönsün.
Ayaklarım, kökler gibi topraktan dışarıya fırlasın, yeryüzünde tutunamasın.
Benzim yavaş yavaş solsun, günden güne rengini kaybetsin.
Yapraklarım yavaşça toprakla buluşsun.
Rüzgar savursun beni havaya, bende kapılıp gideyim.
Sonbahar, son olsun artık, sonda bitsin.
Günlerle beraber bende kısalayım, eriyeyim, kalmayayım geriye.
Artık arkamda ne adım vardır ne benden bir parça.
Sadece yokluk var gibidir, sadece bilinmezlik.
Sanki hiç yaşamamış gibiyimdir, hiç bilinmemiş.
Bir ot gibi eriyip gitmiş, kaybolmuş, bir ot kadar bile yaşayamamış, yaşatılmamış.
Kurak bir adada çürüyüp gitmiş

Ormanın karanlıklarında, siyah bir köşeye çekilmiş, bataklığın göbeğinde.
V

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder