Hakim Bey, Yargılamalar, III
Terli terli çay içmek istiyorum. Hayır, bugün çay için değil kahve için daha uygun bir gün Hakim Bey. Bir fincan kahve verir misiniz? Kaçmadan önce beni tutun, en azından kahvemi bitireceğim ana kadar sizinle olacağımdan emin olabilirsiniz böylece, ben kahvemi son damlasına kadar içerim, öğrenmiş oldunuz. Sahi, neden size böyle özel sırlarımı anlatıyorum, artık bu da bir sır değil. Herkes biliyor kahve içtiğimi! Hakim Bey, korkularım biraz azalır gibi oldu, geçen gün Hakime Hanım ile beraberdim. Sizden kaçtıktan sonra ondan da kaçtım, şimdi tekrar kaçacağım anı kolluyorum. Bir başka günahımı daha itiraf etmeliyim. Gece yolca koşarak ilerliyordum. Dolunay vardı sanırım, yarım ay da olabilir, bir şekilde ay vardı, yolumu aydınlatıyordu. Ücra bir yerden geçiyordum, ayağım bir taşa takıldı. Sinirlendim, genellikle sinirlendiğim anlarda düşüncelerimi bu sinire yönlendiririm. Böylece biraz olsun delirmekten kurtulur ve bu sinir sayesinde somutlaşırım. Soyutsal alemde kendimi iyi ifade edemiyorum, tamam tamam doğruyu söyleyeyim kendimi hiç ifade edemiyorum. Çoğu kez anlamsız anlamsız çevreme baktığımı söyleyenler oldu, hatta bir keresinde gözlerimin boşlukta olduğunu söyleyenler dahi vardı. Neyse günahıma gelecek olursak, taşa çok sinirlenmiştim. Tuttum onu, bir süre ne yapacağımı bilemedim. Elimde ağırlığını tartıyordum. Sonunda cebime atıp koşmaya devam ettim. Cebimde bir ağırlık olduğunu keşfediyordum, bir süre sonra dengemi tekrar sağladım ve taşı unuttum. Sonra nereye vardığımı bilemedim yalnız karşımda bir adam vardı, sanırım bana sesleniyordu. O cellatlardan biri olmalıydı! Çok korktum, taşı ona fırlattım, kaşının üzeri açıldı, çok iyi gördüm, kırmızı bir sıvı dudaklarına doğru indi ve o adam kan damlasını dilinin ucuyla yaladı. Sonra peşime düştü, onu atlatana ve buraya gelene kadar neler çektim! Üzerimden de anlıyorsunuzdur, şimdi buraya neden gelmiş olduğumu da anlamış olacaksınız. Saklanmak için, beni bir tek burada aramazlar. Burası onlar için güvenlidir, hep öyle değil midir zaten? En güvenilir yer aslında en tehlikeli yerdir. Orayı kaybedince her şeyi kaybedersin ama orayı güvene almak hiç aklına gelmez. İnsanoğlu işte, oranın güvenliğinden öyle emindir. Hakim Bey, galiba kahvem bitti. Şimdi kaçma vaktim geldi, kaçı-yor-um.
02.03.2014 / 14:58
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder