Hakime Hanım, Yargılamalar, II
Hakime Hanım, derdimi Hakim Bey'e anlatamadım. Elinde bir bıçakla bana doğru yürüdü, kaçtım hiç durmadan, aradan geceler geçti. Hakime Hanım, adaletin güvenine gölge düşüyor! Hakime Hanım, siz beni dinleyin lütfen. Anlatacağım, bir şeyler anlatmak istiyorum. Kendimle geçirdiğim bir geceden geliyorum, uzun bir geceden. Ne diyeceğimi hiç bilmediğim belki de yaşanmamış bir geceden geliyorum. Sabahın ilk ışıkları doğduğunda mesaiye başlayan insanlar gibi, şeytanlar gibi ve sair zevat gibi düşünmek yordu beni. Sabahın ilk düşünceleri içime işledi, karanlığım giderek büyüyor. Her gün, günümüzü biteren şey güneşin batması değil hayır, benim kötü düşüncelerim. Ben çok kötü düşündüğüm için her yer kararıyor. Sırf bunun için suçluyorum Hakime Hanım, tevkif edin beni, yargılayın, suçlayın ve sonra hakkımda kalemimi kırın! Hayır ama biraz daha anlatacaklarım var. Eğer kaçmazda kalırsam daha çok şey anlatmak istiyorum. Kapıyı neden kilitlediniz Hakime Hanım, bir şey mi oldu, benim güvenliğim için mi, peki öyleyse, kendimi size bırakıyorum. Sanki biraz öteden bir müzik sesi geliyor, sizde duyuyor musunuz bilmiyorum ama söyleyenin sesi çok kartmış, sahi benimkisi de öyle mi acaba, bilmek isterdim. Söylediklerimi duyuyorum ama bu duyduğum benim sesim değil, kendi sesimi tanıyamam. Perdeleri neden çektiniz, çok karanlıkta daha çok karanlık oldu şimdi, fazla bir karanlık. Neyse, karanlık beni daha çok uyandırır. Bugün hiç uyuyamadan uyandım, nasıl olduğunu anlayamamışsınızdır belki ama kelime oyunu yapmıyorum. Tüm o kelime oyunu yapan yazar zevatı gibi değilim, kelimeler benimle oynuyor. Ben başka bir şey söylemek istiyorum onlar başka bir şey söylüyor, anlatamıyorum kimseye derdimi çünkü kelimeler beni anlatmak istemiyor. Herkes benden kaçıyor, cüzzamlı biri gibiyim. O cüzzamlı Kudüs kralı gibi olmalıydım, herkes cüzzamlı da olsam önümde diz çökmeli, beni selamlamalıydı. Sonra o Selahaddin gibi herkes bana saygı göstermeliydi. Nereden geldik buraya, bende bilmiyorum. Görüyorsunuz ya ben başka bir şey anlatacaktım kelimeler beni buraya getirdi. Hakime Hanım, affedin beni, kaçmalıyım. Kapı, kapı bu yüzden mi kilitlendi? Ama hayır, pencere! Atlı-yor-um.
02.03.2014 / 14:48
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder