22 Nisan 2014 Salı

Anlat Onlara

Bir saklı sır gibi / Orda duruyorsun / Kimse söylemiyor / Sen de susuyorsun 

Susma, bizi anlat. Kitaplardan başla anlatmaya, şiirler son durağı olsun hayatımızın. Şiirlerde son bulan hayatlar, kalıcı olacaktır. Öykülerle örülmüş bir hayat bizimkisi, her gününe yeni bir öykü anekdot olarak düşülmüş. Mektupların olduğu bir hayat bizimkisi, edebiyatın yer aldığı bir hayat. Kimsenin bilmediği, içimizde yer eden, saklı bir hayat bizimkisi. Robenson'un adasında gömülü gizli bir hayat. Oblomov'un hırkasına, Dorian'ın yakışıklı yüzüne sakladım ben hayatı, artık kendim de bulamıyorum. Bulunamaz bir hayat benimkisi.

Anlat olanları / Neyi bekliyorsun / Sen hangi oyunu / Kader sanıp oynuyorsun

Anlat olanları, giderek körleşen düğümleri. İnsanların yüzüne bile bakmadan geçip giden kalabalıklara anlat. Dinleyen kimsenin olmadığı, metro çıkışlarında gayda çalan adama anlat, en çok onun dinlemesi gerekir hayatımızı. Sanatla dolu hayatları ancak sanatla dolu olanlar anlar. Vazgeçtim, sadece bana anlat olanları, sadece ben örebilirim böyle bir örgüyü. Bunun öyküsünü, şiirini yalnızca ben yazabilirim. Bir ressamın hayatını yalnızca bir şâir yazabilir.

Söyle onlara / Neden korkuyorsun / Sen hangi yalanı / Masal sanıp büyüyorsun

Söyle onlara, kül oluyor her şey. Herkes, kül olmadan bir parça köz alıyor bu ocaktan. Ocak, harlana harlana yanıyor. Bedenim, dağlana dağlana yaşıyor. Altın maşalar, adi bir demir parçasından farklı olmayan izler bırakıyor rengi yaz günlerinde dahi beyaz olan tenimde. Saçlarım dökülmeli, sakallarıma ak düşmeli, toprak kokusunu hissetmeli ve iki ayağım çukurda son sözlerimi söylemeliyim.

Söyle onlara / Nerden düşüyorsun / Sen hangi yalanı / Hayat sanıp ölüyorsun

Susma, bizi anlat. Biz, bizden önce de vardık. Biz, hep var olacağız. Öyle söyle onlara, her kimse onlar. Ressamın birine anlat, yahut müzisyenin, veyahut bir başka şâire anlat. Sıradan bir insana anlatma, anlamaz. Anlamadığı gibi deli derler sana, veya kimseye anlatma, ben anlatmıyorum, anlayan bulunmaz, anlatmayarak yaşamayı öğren, her gün kanayan yaralarını yeni baştan sil baştan tımar etmesini öğren. Cehennemin içerisinde cenneti düşle, ateşte de yan bir taraftan, o zaman anlayacaksın solup giden beni. Ben, çok yükseklerden düştüm.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder