22 Mayıs 2013 Çarşamba

Hep Beklerim

''Bazı şeyleri yanlış anlıyorsun Milena. Ve ayrıca benimle ilgili bir kaygı taşımana gerek yok; son gün de ilk günkü gibi beklerim..."

- Franz Kafka / Milena'ya Mektuplar


Zaten bana beklemekten başka bir şey düşmüyor ki.
Bekliyorum, uzunca.
Bu bekleyişler çok uzun gelsede.
Her günü bir asra bedel olsada.
Bekleyenin her günü azap gibi geçer.
Saça ak düşmez belki, ruha düşer ak teller.
Beklemek güzeldir diyorum.
Bekleten güzel olduğundan ötürü.
O her şeye değer olduğu için.
Bazen beklemekte güzel yanlar arıyorum.
En çokda özlemi buluyorum karşımda.
Özlemle yatıp özlemle kalkıyorum.
Bu özlemlerimi, bu bekleyişimi sonlandırmanı bekliyorum.
Yine bekliyorum, gene bekliyorum.
Aslına bakılırsa hep bekliyorum.
Bekletiyorsun.
Beklemek gecenin güne hiçbir zaman dönüşmemesi gibi.
Sonra kışın baharının hiç olmaması gibi.
Ve havada esen rüzgarın yokluğu.
Gökyüzünde hiç yıldız görememek.
Belki de çölde susuz kalmanın verdiği azap.
Cehennem gibi işte beklemek.
Sen bilmezsin.
Ben bilirim.
Bana öğrettin çünkü.
Pek çok şeyi öğrettiğin gibi.
Her şeyi bana en iyi sen öğretiyorsun.
Beklemenin bittiği gün, günlerin en güzeli.
Mağaramdan dışarı çıkacağım gün olacaktır.
Zerdüşt'ün yuvasından çıkmasıdır aslında bu.
Bir kartalın onu tutan ellerden kurtuluşudur.
Ve şahlanışıdır gökyüzüne.
Özgürlüğü kucaklamak demektir bekleyişin bitmesi.
Beklerken zincirle dolanmış gibiyim.
Kurtarmanı bekliyorum.
Bu kelepçeler çok ağır.
Bekletme, gel.
En çok bana gelince güzelsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder