Kalbimde dolanıyor hâla bir garip umut
Karıştırırken defterleri zihnime dolan fikirleri unut
Yatır beni göğsüne ve usulca uyut
Nefret duygularının kaynağını bul ve kurut
Mutluluk ağaçlarını kendi ellerinle büyüt
Patlamaya henüz hazır bir barut
Bağırmaktan kendime, sesim hâlâ kısık
İlk günkü gibi kalemim sürekli kırık
Vahşi insanların yüzündeki elmacıkları çıkık
Davranışlarında belli sendeki ülfet
Bana bir buram kokunu gösterişle lütfet
Sensiz günler sırtımda büyükce bir külfet
Sen varsan içinde hergün mutlu
Benliğimin köşesinde uzak bir kuytu
Bugünler bayrammışcasına kutlu
Umutlar tutup yakamdan çeksin beni.
Sevinç haykırışları sarsın güneşli ülkeni
Şişirsin rüzgar tütsülü nefesini
Umut kırıntılarına bastım bilmeden
Uzak diyarları gezdim hiçbir şey görmeden
Senden uzakta hiçbir nâme duymadan
Benim hâla umudum var bir yerde
Gözümün önündeki tül bir perde
Arkasındaki cennet hani nerde?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder