8 Ekim 2012 Pazartesi

Kutsanmış Mahremiyetler

Bölüm 1: Mahremiyetin kapalı kapıları.
Mahreminiz ve siz ne kadar da güzelsiniz?
Herkesten sakladığınız yaşanmışlıklarınız sizi süslüyor.
Bir şeyleri sakladıkça değerlendiğinizi düşünüyorsunuz.
Her olguya 'mahremiyet' diyor, her işi gizli kapaklı yapıyorsunuz.
Kapalı kapılara bayılıyorsunuz.
Bir nesnenin, bir olgunun, bir kimsenin arkasına saklanmaya can atıyorsunuz.

Bölüm 2: Mahremiyet suçlamaları.
Mahremiyet adı altında saklambaç oynuyorsunuz.
Kör kütük hareketlerle herkesi bunun dışında tutuyorsunuz.
Anlık heveslerle kâh mahremiyeti ihlal ediyor, kâh kesin sınırlarla onu bozuyorsunuz.
Mahremiyetlere değer vermiyorsunuz ama mahremiyetinize değer verilmesini bekliyorsunuz.
Herkesten kaçıyor ama herkesin peşinizden gelmesini bekliyorsunuz.
Kapıları kapatıyorsunuz ama açılması içinde dümenler çeviriyorsunuz.
Hiçbir şey yapmadan her şeye sahip olmak istiyorsunuz.
Dünyanın ekseninin bedeninizin etrafından dönmesini arzu ediyorsunuz.

Bölüm 3: Sıfır.
Siz istediniz diye güneş ekseninden sapmaz.
Siz istediniz diye varlıklar sırlarını size açmaz.
Siz istediniz diye kapılar kilitlerine gem vurmaz.
Siz istediniz diye kimse peşinizden gelmez.
Siz istediniz diye kanunlar size tabii olmaz.
Siz istediniz diye yasalar değişmez.

Mahremiyeti kutsuyor, kutsanmış mahremiyetleri yaşıyorsunuz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder