-Göğümde gözlerinden bir güneş var.-
İçinde olduğum bu çukur,
Vücudunun en hassas yeridir, en derin,
Gönlünün bildiği koca bir şehirdir.
Ben bir şehri bırakıp gidemem, bilirsin.
-Venüs; öldüğümde gönül çukuruna gömsünler beni.-
Bilirim, son vasiyetler getirilmez yerine,
Ben son sözümü kendime saklayacağım ve cennette,
Bileceksin, içimde neyi taşıdığımı, asırlarca,
Bir giz gibi taşıdım, duraksızca.
-Venüs, adımı kanatlarına yazsınlar.-
Bir gönülçukurunda uyumak,
Teninin en izbe yerinde dinlenmek ve,
Hiç bilmediğim avuç içlerinden,
Kendimi aşağıya bırakmak, dünyaya,
Ölümlerin en güzeli, ellerinden.
Köşelerin avuçlarımı keser.
Hiç bilmediğim şeyler yazılı ellerinde,
Bana yazgımı anlat ve son sözümü,
Yalnızca sen duy isterdim, oysa artık dilsizim.
-Venüs, cenneti kim parçaladı?-
Yıllarca kendi cesedimi içimde taşıdım.
Bir ölüyü taşımanın ağırlığını bilirim,
Bir de zamanın hep kötüye aktığını.
Elem çiçekleri açtı artık,
Yakındır hûmanın cennete uçuşu,
Gönülçukurun kadar güzel değil dünya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder