Bozdun oyunu sen,
Yolundan farklı bir düzlemde her şey.
Düzlem belirsiz,
Farklı oyunlar var içinde,
Ama hepsinden çok adı anılmayan,
Bir oyunbozan var.
Oyun oynanmıyor hiç,
Ne kazanabilmek mümkün ne de vazgeçebilmek.
Bu oyuna giren; eğecektir boynunu,
Kaybetmeye baştan yazgılı,
Teslim edecektir kendini.
Esaretidir kişinin bu oyunda sahaya sürdüğü,
Kazanmak için esir olmayı seçtiği.
Bu en güzeli oyunların,
İçine hayatın karıştığı,
Varlığından nefes alan
ve bu oyun hiç bitmeyecek,
Döndükçe dünya gibi başımda sen.
Oyunbozan yeniden oyununu oynayacak,
Zarlar elinde, desteler, kartlar...
Zarın ne göstereceği bilinmez,
Kartların kimde olduğu,
Hilenin kim tarafından kurulduğu ve
Hedefte kimin olduğu...
Oyunbozan yine sahneye çıkarsa şâyet,
İşini yapıyorsundur kuşkusuz.
Yine aklımı kaybediyorum ben
ve duruyorum olduğum yerde,
Gözlerim senin üzerinde sabitken.
Bileklerim bağlanmış birbirine,
Son oyundasın ve ben mahkûmum sana,
Teslim olmuş bir Fransa kadar,
Alman ordularına,
Şüphesiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder