Bahar geldi, bahar geldi.
Sabaha kadar.
Yollardan dön artık, geri gel.
Sönmemiş gözlerindeki aydınlık fer.
Büyük dalgaların götürdüğü uzak bir yer.
Kapıldığım beni sürükleyen büyük sel.
Döndü yine bana yüzünü beyaz ay.
İçinde kürek çektiğim ahşap sal.
Artık denizlerin en derin noktasına dal.
Ayrılmamacasına olduğun yerde kal.
Elimi daldırdığım denizler mavi.
Giyindiğim kazağın her yeri kâni.
Dilimden düşmeyen uzunca bir mani.
Sende özletme, gel artık yani.
Ferahlığı derinliklerde ara.
Saplanan bıçakların ucu kara.
Geçirdiğim nöbetler sara.
Bu, izleri taşınan güzel yara.
Gezinen bu, onun narin eli.
Dolanır çevremde ince beli.
Gelmez onunla insanın eceli.
Dünya daralmış, haydi dön geri.
İşlemeli altından bir oya.
Milyarları kapsayan eşsiz bir maya.
Bu parçalanamaz bir kaya.
Günlerde geçti artık saya saya.
Durmadan yürürüm bu yollarda fakat.
İçimde dindirilemez büyük merak.
Uyanamadığım büyüleyici serap.
Vücudum tarumar olmuş, harap.
Bahar geldi, bahar geldi.
Sen geldin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder